Hollanda Ne Kadar Bir Sosyal Devlet ?


  • Kayıt: 26.01.2021 18:50:21 Güncelleme: 26.01.2021 18:50:21

Hollanda Ne Kadar Bir Sosyal Devlet ?

Nejat Sucu

Sosyal devlet, devlet yönetim sisteminde halkın yaşam kalitesini azami bir düzeyde tutmak için bir istihdam, eğitim, bakım, sağlık, gelir, gider ve sosyal güvenlik sistemlerinin oluşturduğu yumak bir devlet yapısıdır.

Dayanışma (solider) ve paylaşım

Aslında sosyal ve liberal yönetim sistemlerinde devlet yönetim eliyle, sahip olunan gelir ve zenginlikten olmayana belirli bir pay ayırma sistemidir. Daha önce Hollanda’da kiliselerin kendi cemaatlarına yapmış bulunduğu yardım ve destekleri ( Caritas ) son yüzyılda organizeli ve düzenli devlet kurumlarına geçen bir sorumluluktur.

Zorunlu bir yatırımdı

1700 yıllarında başlayan sosyal ve kaliteli bir yaşam, Sosyalist ve Komünist bir yönetimin hakim olma korkusuyla devleti yönetenler Sanayi devrimi ile ürettiklerinden ve artı değerden pay verme zorunda kalarak oluşan ekonomik, sosyal, kültürel ve iktisadi bir yaşam biçimidir

“Sosyal ve Hukuk Devleti “.

Geçmişte var olan Hollanda sendikaları, Sosyalist işçi partileri, sosyal demokratlar, sosyalistler, komünistlerin, feministler, liberaller, Hıristiyan Demokratlar acılı, zindanlı, ölümlü ve çileli bir mücadele içinde olduklarını görmekteyiz. 16 saatten az çalışma, yeterli gıda ve yaşam şartları ve gelecekte sosyal güvence içinde insan gibi kaliteli bir yaşamdı özlemleri ve mücadeleleri.

1900 yıllarında başlayan Twente Tekstil fabrikalarında genç yaşta ince hastalıktan ( Verem ) makinelerin arasında ve arkasında çocukların ölmemesiydi verilen yaşam kavgası.

Bizim ilk nesil göçmenler

Hollanda’ya 1960’lı yıllardan sonra Türkiye’den gelerek Hollanda’nın gereksinim duyduğu işgücünü karşılayan baba ve dedelerimiz memleketlerine göre çok kazanmalarına rağmen, Hollandalı emsallerine göre daha az kazanıyorlar, ağır şartlarda çalışıyorlar ve sosyal devlet katında daha az haklara sahiptiler.

O yıllarda, o dönemde 1974 – 75 ‘de eşit yaşam, kaliteli konut, iyi bir eğitim ve kaçak göçmen işçilerine ikamet izni için, o dönemde FNV Sendikası Başkanı olan Wim Kok, Muhammed Rabba ve Türk sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile kol kola birlikte yürüdüklerini görmekteyiz. 1975 yılında kaçak işçilerin, kaçak işçilere bir seferlik genel af ( Het Generaal Pardon ) uygulaması ile ikamet izni aldıklarını biliyoruz.

Evet, bugün Hollanda’da 500 bin sayımızla yaşamın her alanında var olma mücadelemiz Sosyal devletin kuralları içinde devam edebiliyorsa, bunu sosyal devletin olumlu etkileriyle gördük.

Sosyal devletin olmadığı bir yönetimde göçmenlerinde değeri ve kalıcı da hakları yoktur.

Hollanda neden bir sosyal devlet?
Hollanda bütçesi, sosyal güvenlik giderleri 2021 yılında 97 milyarı geçerek bütçede bir numara. Hollanda devletinin sosyal giderlerini düşündüğümüz zaman, dar gelirlilere fakirlere ve işsizlere, yaşlılılara, dul ve yetimlere geniş bir sosyal destek paketi olduğunu görmekteyiz.

Hak edene hüman bir sosyal devlet 

Her ne kadar bazı uygulamalar sıkı ve istenen bir biçimde sosyal devletin şefkatinden ve sorumluluğundan uzak olsada, Sosyal devletin var olan destekleri bitmez ve tükenmez.

Peki bunlar nelerdir?

Kira yardımı (huurtoeslag), Sağlık giderleri yardımı (Zorgtoeslag, Persoongebonden budget ( Kişiye özel bakım giderleri desteği ), Eğitim bursları ( Studiefinanciering ), Bijstand ( participatie ) geçim yardımı, Çocuk parası ( kinderbijslag ), Kinderopvangtoeslag (Çocuk bakım parası ), Kindgebonden budget ( Çocuklara destek bütçesi ), Wajong, Genç malüllük ödeneği ve diğer vergi iadeleri gibi.

Bunun yanında çalışanların sigortalı oldukları Emeklilik kasaları (Pensioenfondsen), işsizlik ödeneği (WW), Hastalık ödeneği (ZW), Malüllük ödeneği (WIA), Geride kalan dul ve yetimlerin ödeneği (ANW) ve Emeklilik ödeneğinide (AOW) unutmamak gerek.

Evet bizim dar gelirliye asgari yaşam düzeyi sağlayan “Sosyal devlet kaynakları, genelde, çok kazananın çok vergi ödemesi, sırtı kalınların ödedikleri vergi gelirlerinden oluşmaktadır.

Sterkste schouders moeten zwaarste lasten dragen.

Peygamberimiz, komşu hakkı ve paylaşmaya büyük hassasiyet göstermiş, “Yanı başında komşusu açken tok olarak geceleyen kişi (olgun) mü'min değildir” . Bu gerçekten İslamda sosyal devlet ve adeletin olduğunu anlatmaktadır.

Bunu yanında her sektörde olduğu gibi, sağlıklı ve kaliteli bir yaşamı mümkün kılacak konut, doğal enerji, izolasyon, yeşil çatı gibi uygulamalar devlet tarafından desteklenmektedir.

Hollanda’da özel okullar ve prive hastaneler yok denecek kadar azdır 

Evet, her eğitim kurumu bağımsız olduğu ve belirlenen eğitim kalitesini verdiği sürece, kendi politikalarını üretmeye devam eden kaliteli bir eğitim okullarını görmekteyiz.

Hollanda halkı devlet kurumlarına güvenmekte ve özel klinik başlayan hastanelerinde çok kolay kazanç elde edemediklerini gözlemekteyiz. Her ne kadar hastanın ve sağlık bütçesini temin eden sigortaların var olan kaliteli sağlık hizmetlerini karşılama zorunluluğu bulunsa da.

Aslında,Hollanda sosyal devletinin bugündeki varlığı ve geleceğe güven veren bir sistem. Daha çok bu konuda yazmak ve örnek vermek mümkün. Kendi kendimize şu soruları sormak gerek?
Hollanda’yı beğenmeyenlerimiz ve Hollanda’dan mutlu olmayanlarımız mutlaka vardır!

O zaman, neden Hollanda nüfusu her yıl 150 bin kişi artmakta ? Neden mülteciler Doğu’ya değilde, Batıya göçe devam ederler? Cevabı çok basit, Başlarını sokabilecekleri bir konut, çocuklarına eğitim ve istihdam. Evet, karınlarının doyacağı bir sosyal geçim ve hukuk devleti.

Tabiki en önemlisi, insanın temel gereksinimi ise “Can güvenliği “.

Şimdilik bu kadar.

İleride bu konuda görüşmek dileğimle.

Hoş ve güzel kalın,

Nejat Sucu