Hollanda’da Türkiye kökenli STK’larda çözülemeyen sorunlar

Yıllardır, Hollanda’daki Türk Sivil Toplum Kuruluşlarını iyi yönettiğimizi düşünürüz. Bunlar, vakıflar, dernekler, camiler, komiteler, federasyonlar, çalışma grupları danışma ve tavsiye kurumlarıdır.


  • Kayıt: 09.02.2021 13:55:22 Güncelleme: 09.02.2021 13:55:22

Hollanda’da Türkiye kökenli STK’larda çözülemeyen sorunlar

Nejat SUCU

Yıllardır, Hollanda’daki Türk Sivil Toplum Kuruluşlarını iyi yönettiğimizi düşünürüz. Bunlar, vakıflar, dernekler, camiler, komiteler, federasyonlar, çalışma grupları danışma ve tavsiye kurumlarıdır.

Genelde de yanılırız. Yapılan faaliyetler daha öncekilerin tekrarıdır. Gündelik ve Hollanda kamu oyunu ve politik gelişmeleri kendi lehine çevirmek için gerekli uzman ve kaynaklara da sahip değildirler.

En büyük sorun ise

Bir faaliyetin ve projenin hazırlanmasında, karar anında ve uygulanmasında toplumsal katılım ve uyumdanda uzaktır. Katılmak isteyenler, partizan, siyasi ve dar görüşteki sözde yöneticiler tarafından uzaklaştırma ve katmama metotlarında başarılıdırlar.

Vatan, millet ve Sakarya

Vatan millet ve Sakarya terimleri toplumsal dinamiklerin güçlenmesi ve toplumsal bir niteliğin, hak ve hukuk arayışında gerekli olan “Toplum harcının çimentosu ve kumudur . İyi ve zamanında kullanılmayan harç, zamanla kurur ve taş haline dönüşür.

Hollanda’da demagojik, ütopik, şovenist, bölücü, ötekileştirici politik söylemler artık prim yapmamakta ve Türk toplumunun geleceğine olumlu bir katkı sunmamaktadır. Tabii ki bazı yöneten efendiler için bir sosyal, siyasi, ekonomik ve kültürel grubu içinden bölerek en güzel hakim olma ve yönetme methodu olarak tatanımlayabiliriz.

Korona pandemisi

Korona pandemisi, evde kalma, Lockdown ve diğer tedbirler bizlerin bir araya geldiğimiz kantin, dernek, Clup, vakıf ve federasyonlara nasıl bir etki ve tepki yapacağını gelecek yıllarda göreceğiz.

Bu konuda nasıl bir politik, sosyal, ekonomik ve kültürel çizgi izlenmek isteniyor onu da bilmiyoruz. Bu konuyu komplekslerimizden uzak tartışmak gerek. Her tartışmanın bir sonucu mutlaka karanlık bir gecenin güneşli bir gündüz günlerini göreceğimiz kesindir. Tabii ki görmesini, hissetmesini, koklamasını ve güneşi yaşama dönüştürmesini bilirsek…

Sonuç ve verim..!

Genelde yapılan faaliyetlerden ve projelerden sonuç alınmaktan uzak ve ilgisizlik, tecrübesizlik ise toplumsal kurumların toplumu yeterince temsil edemediklerini gözlemekteyiz. Ben ilk önce çuvaldızı kendimize ve iğneyi de başkalarına batıralım derim.

Hoşça kalın,

Nejat SUCU