Batı Avrupa’ya ilk göç, 1963 yılında Almanya’ya olmuştur. İkinci ülke ise Hollanda.
O zaman ki florin ve Gulden Mark’tan sonra en değerli para birimi idi.
İş ve İşçi Bulma Kurumunda (İşkur ) memur kayıt yaparken, Almanya’ya gitmek için beklersin, istersen seni Hollanda’ya, Belçika’ya, Avusturya’ya ve Fransa’ya gönderebilirim diyerek o diğer ülkelerin iş gücü gereksinimini de karşılıyordu.
Fabrikalar, genelde Muhafazakar ve sağcı Hollanda hükümetleri döneminden toplam 35 bin toplu çalışma izniyle Türkiye’den Hollanda’ya büyük iş ve iş gücü göçü yaşandı. Bunu büyük iş ve işçi göçü (Exodus/uittocht) diyebileceğimiz, Anadolu’da çocukları babasız, genç kadınları yavuksuz ve kocasız bırakan bir göç idi.
O zamanın şartlarında Türkiye’den gelen, bıyıkları daha yeni yeni terlemiş genç ve kuvvetli delikanlılar Almelo şehrindeki ve Twente bölgesinde tekstil fabrikalarında 16 saat çalışarak kendi ve Hollanda ekonomisine büyük katkılar sağladır.
Geçici Misafir İşçiler (Gastarbeiders)
Evet, bugün 500 bini bulan Hollanda Türk toplumunun ilk anda çalışan ilk nesil dede ve babaların 5 yıl kalacağı bekleniyordu.
Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu Arasında Bir Ortaklık Yaratan Anlaşma, Türkiye – Hollanda Sosyal Güvenlik Sözleşmesi ve ILO sözleşmeleri 1990 yıllarına kadar sürecek ve eşit vatandaşlık olma yolunda çok çok önemli Milli yasaları etkileyen belirleyen sözleşmeler olmuştur.
Göçmenlik olgusu
Aslında göçmenlik olgusu, bir selin önünde köklerinden sökülerek sürüklenen bir ağacın saatlerce sürüklenerek Kızılırmak Deltasında kenarında sığı bir batakta yeniden kök salmasıyla neslini devam ettirmesi gibidir,
Memleketten uzak başka bir kumsala kök salan o ağacın köklenmesi, beslenmesi ve orayı memleket olarak sahiplenmesi için 3 ve 4 neslin yetişmesi gereklidir.
Bugün gelinen yer.
Daha iyisi olabilir mi mutlaka. Bizim yaşam ve göçmenlik mücadelemiz, binlerce özel, tüzel, ve resmi hizmetlerde bulunan binlerce hizmetliye ve ekonomide bir paya sahip olan bir toplum oluşuvermiş Türk toplumu.
Bizim Nevşehir’in kökünden ve toprağından sökülüp sahip olamadığımız ve kontrolsüz bir selle kendimizi Hollanda’da buluvermiş, kendi dalımızı ve budağımızı kaybetmeden yeniden kök salmış ve Hollanda’yı ve Gurbeti bizim yeni vatan mı, Heimat’mı, laagland, Vreemdland ve Gurbetimiz yapıvermişiz.
Gurbet kokulu selamlarımla hoş ve güzel kalın.
