Evin içinde dolaşan çocuklara bakan ve ilgilenende yoktu. Kuşluĝa doĝru odadan bir erkek çocuk sesi duyuldu. Evet saĝ salim doĝmuştu vaktinde oĝlan Hasan Hüseyin. Adı gibi inşallah kaderi de güzel olur diyordu ebesi Hatça ana. Anadolu’da, o dönem erkek çocuğu öncelikli idi. İşin garibi, erkek çocuğun cinsiyeti de yine, bütün yükü taşıyan anne ve eşten beklenirdi. Her kız çocuğu doğduğundan, o fedakar Anadolu annesi ve kadını suç işlemiş gibi çevredekilerin suratları asılır, uzun yıllar erkek çocuk doğurmadığı için laf üstüne laf ederlerdi.
Haber heyecanla bekleyen babaya ve dedeye hemen iletildi. Verilen bu haberin hediyesi de o zaman bir kilo Kayseri şeker sucuĝu ile birlikte 1 kilo kaymaklı bisküvi olmalıydı.
Evet, Erkek tarlada çalışacak emek ve güç demekti. Aynı zamanda anne ve babanın bir tür sosyal güvencesi idi. Erkek çocuğu olmayanlar yaşlandıklarında yalnızlık çekiyorlar ve bakacak bir aile eşrafı da bulunmuyordu.
Ya şimdi
Köy ve kasabalarımızda o Sosyal güvencemiz diye dünyaya getirdiğimiz oğlanlar geçim ve yaşam derdinde. Yine de o Yumurta yemesine öncelik verilmeyen o Anadolu kadını bakmakta anasına ve babasına.
15 dakika sonra, unutulan çocuklar tekrar hatırlanıp bir araya toplandı, Erkek doĝmuştu ya, buna pek sevinen Zatül ana 10 köy yumurtasını bolca Kekik kokulu köy tereyaĝına kırmış çocuklar yesin diye getirmişti bile.
Biz çocuklarda, bütün olayları unutmuş, acıkmışlıkta. Büyük bir iştahla, taze pişmiş kepekli Göre Çöreği ile yiyip süpürdüler o lezzeti yumurtaları.
Eskiden Anadolu’da Yumurtayı öncelikle erkekler yerdi evet, evde genelde kendi tavuklarımızdan olan kendi yumurtalarımız için ailenin erkekleri ve misafirler için saklanırdı. Erkeklere öncelik tanınır ve arta kalırsa kadınların yumurta yemesi mümkündü.
Sanki vardı da erkek mi yedirmedi
O yıllarda tarım ve çiftçilik dar ver verim düşüktü. Toprak’tan kalkan mahsül kendi kendini gelecek yıla ödemezdi. Babam Ahmet Sucu ‘ Bahar geldiği zaman, ayağımıza Don alacak paramız kalmazdı “ derdi. Erkekte olacak ki, elde avuçta olsun ki beraber yaşam mutlu ve huzurlu olsun idi.
Kız Hatça’yı duydum mu ? “ Kız Hatça, kendi başına oturup 10 yumurta kırıp bir güzelce yemiş “ ‘ Kadınlar arasında o günün önemli olayı gibi anlatılırdı. Bazen de az sayıda Göre’linin abone olduğu gazete haberlerinde okunan ilginç olaylarda kendi aralarında anlatılırdı.
Televizyonu’nda olmadığı yıllarda, köylerde bir yılda, birkaç kız kaçırma, hastalık ve ölümün dışında çok da heyecan verici olaylarda olmazdı. Daha sonra Almanya ve Hollanda hikayelerimiz Anadolu literatürüne girdi.
O anda doĝan kız çocuĝu olsa idi, ona da o tadı damaĝımızda o lezzeti kalan yumurta pişer miydi ?
50 yıl önce bilinmez ama kesin bilinen var. Anadolumuz da ve dünyamızda doĝuştan yaşama ve hayat maçına 1 – 0 geriden başlayan milyonlarca kız ve erkek çocuklarımız var.
Sevgilerimle
Nejat Mustafa
