Yıllardır ezberci eğitimden şikayet eder, bir türlü istenen eğitim seviyesine ulaşamadığızdan şikayetçi oluruz. Asıl sorun ise Analitikik düşünce seviyesine ulaşan toplumlar genelde sorgulayıcı ve araştırmacıdır. İnadına ezberci, ve bağnaz düğüşünce ve insan kendisine sunulan var olan düşünce ve gelişim kalıpları içerisinde kalarak tutucu, bağnaz ve ezberci bir toplum bireyi oluşur. Aslında var olana sahip olmak, olanla yetinmek ve belirsizlikleri ve bilinmeyenleri araştırmak insanı hem mutlu eder, hem de mutsuz eder.
Var olan bilgi ve eğitim üstünlüğü Hiçbir toplumun başka bir toplumdan daha zeki ve becerikli olduğunu söyleyemeyiz. Ancak sahip olunan eğitim seviyesi, bilimsel kurum ve araştırma olanakları ile bir toplum bir diğer toplumun bir veya iki adım önünde olabilmektedir. Eğitime Korona Pandemisi etkisi Tam bilinmemekle birlikte Hollanda hükümeti eğitim kurumlarında eğitim gören çocuk ve gençlerin 2 ile 3 yıl arasında bir geri kalmışlığını tespit ederek, gerekli olan “Geri kalmışlığa karşı eğitim seferliği “başlatmış bulunmakta ve bunu içinde ekstra toplam 8,5 milyar Avro’luk bir bütçe ayırmış bulunmakta. Bu tabii ki 2021 yılında 44 milyar avro’nun yanında ayrılmış bulunan ekstra bütçe olmakta. Geri kalmışlıkla ilgili her öğrenci için ilk etapta 700 avroluk bir bütçe ayırmış olup. O bütçenin kullanımını Okul yönetimlerine, öğretmenlere ve velilere bırakmakta. Gerekirse dışarıdan yetkisi olmayan yedek öğretmen temin ederek, özel dersler verilerek 3 yıl içinden geri kalmışlığın düzeltilmesi amaçlanmaktadır. Nerde nereye? Geçen gezerken bir Volvo marka Kepçe gördüm. Üzerinde elektrisch /Elektrikli yazıyordu. Güzel bir araç idi ve bir de dolguyla kaç saat çalıştığını sordum. Iki kişiden birisi bu şekilde oturup çalışırsa çok uzun süre çalışır dedi. Diğeri ise 3 veya 4 saat çalışabildiğini söyledi. Teknolojik gelişimde sorma, şüpheci, analitik düşünce ve araştırma çok çok önemli. Bir de sahip olunan zenginlik, bilgi soygunculuğu da var, Bilgi göçmenleri Kapital olduktan sonra, bilim adamı Hindistan’nın bir ucunda, Kars’ta, Hatay'da ve Edirnede’de olsan, Avrupa Birliği ülkeleri sundukları lüks olanaklarla ve kaliteli bir yaşamla, fakir ülkelerin bilginlerine sahip olabilmekteler. Bir de, işin ve mesleğin ehline vermek te önemli. Var olanla yetinmede daha güzeli ve daha kalitelisi için 8 saat değil bir günde 16 saat çalışmak gerek. Bunu yapamayacak olursak, var olan bilgi ve teknolojini farkını kapatmak çok da kolay olmayacaktır.
Saygılarımla,
Nejat Sucu
