Bizimde Bu Pastadan Pay Almamız Gerek!


  • Kayıt: 27.06.2021 09:11:27 Güncelleme: 27.06.2021 09:13:43

Bizimde Bu Pastadan Pay Almamız Gerek!

Nejat Sucu

Giriş

Hollanda’da 2021 yılında, sağlık sektörü (Zorg) 86,7 milyar avro ile, Hollanda bütçesinden sosyal güvenlikten sonra ikinci sırada pay alan bir sektör. Korona ile ekstra gider ve harcamaların ne kadar olduğunu bilen yok. Benim tahminlerim ise, gelecek 2022 sağlık hizmetleri giderleri 100 milyar avroýa yaklaşarak bütçeden en büyük payı alan sektör olacak.

Hollanda sosyal devletin liberalleşmesi kapsamında serbest piyasa bazı olmayan, hayal bile edemeyeceğimiz olanakları yarattı. 40 yıl önce bir terzi ve bakkal kendi dükkanını açabilmesi için 3 diploma isteyen Hollanda, sağlık hizmeti veren Özel Sağlık Bürolarını (Zorgbureaus) açanlardan herhangi bir uzmanlık, bilgi ve yetki belgeleri istenmedi.

Hollanda Ticaret Odasına (Kamer van Koophandel / KvK ) Pasaport’unla git, birde Banka hesabın olsun, o gün kayıt yaparak sağlık hizmet büronu açmanız mümkündür. Ne bu hizmeti verenler, nede hizmeti alanlar hazırlıklı değillerdi bu yeni sağlık hizmetlerindeki köklü reformlara.

Bakım ve evde bakım hizmetleri 

Ortalama 20 yıl önce özelleşen evde bakım ve bakım hizmetleri, sağlık düzeyini iyileştirmek ve yükseltmek için, hastalara ev ortamında sağlık hizmeti donanımının sağlanması olarak tanımlamak mümkündür. Bunun yanında ek olarak ruhsal destek, günlük zamanı değerlendirme faaliyetleri olarak değerlendirmek, sosyal destek ve hemşirelik hizmetleri olarak da verilmektedir. Burada insanların kendi konutlarında uzun yıllar verilen sağlık ve ev bakımı hizmetleri ile yaşamalarını sağlamaktır.

Kişiye ait olan bakım bütçesi (Persoonsgebonden Budget / PGB) 

Kişiye ait özel sağlık, bakım, destek ve hemşirelik hizmetleri için ayrılan bütçedir. Belirlenen bütçenin belirli bir sınıfı, gerekli olan saatler olarak hesaplanır ve her üç ayda bir sigortalının hesabına ayrılan bütçe geçen yıllarda ödenmekteydi.

Bakım hizmetleri değerlendirme ve karar kurumu (CIZ Centrum Indicatiestelling zorg (Wlz) ve gelire bağlı kendi katkı payı için Het CAK kurumlar, ayrıca Sağlık sigorta kurumları (Zorgverzekeraars) belediyelerin WMO bölümleri ve Sociale Verzekeringsbank’lar bu sağlık sisteminde görev ve sorumluluk taşımaktalar.

Ne için PGB?

Yukarıdaki kurumlar tarafından uygulanan PGB, size ait olan bütçenin sadece kararlaştırılmış hizmetlerin giderleri için kullanılması gerekir.

Geçmiş 20 yılda bu vergilerimizden ayrılan bütçenin (PGB) çok amaçlı ve uygunsuz kullanıldığına da şahit olduk. İzine gitmekten tutunda, umreye gitmeye kadar amaç dışı kullanılan bütçelerin olduğunu biliyoruz.

Yolsuzlukla başlayan güvensizlik 

Bir dönem, binlerce katılımcı ve hizmet alan Türk göçmenlerine hizmet eden sağlık bürolarının mantarın yerden fışkırdığı gibi iş ve hizmet alanına giriş yaptıklarını gözlemledik.

Caminin mumunu yiyen kedinin gözleri kör olur

Yapılan yolsuzluklar, hesap vermeme, var olan kazancı bölüşmeyi bilmeyen bir iş insanı modellerini gördük. Kısa yoldan ve kısa zamansa köşeyi dönmek için sağlık sektörünün bir imkan sunduğunu zannettik. Yolsuzluk ve hırsızlıkla zimmetimize geçirilen toplumun vergi paralarının, tüyü bitmemiş yetimin hakkının yanımıza kar kalacağını düşündük.

Bizde bir söz var “caminin minaresini çalan kılıfını hazırlarmış” diye. İnanınki bunu da beceremedik, tüm işlemleri yasal ve uygun bir şekilde kayıt altına almakta belirli bir bilgi ve gideri olan bir hizmet dalı. Yüksek karlar, hizmet verilen bütçeden yüzde 60 kazanan büroların olduğunu mahkeme kararlarından okur olduk. Sağlık bütçesi hizmet vermek ve hizmet almak için olduğunu unuttuk.

Sağlık sektöründe, normalde kar payımızın yüzde 3 ile 8 arasında olması normal görülmektedir. Tabi ki yapılan hizmet ve diğer ek masraflar düştükten sonra.

Güvensizlik oluştu 

Karar veren kurumlar belirli bir süre sonra, göçmenlerin Sağlık bürolarına ve sağlık hizmeti alanlara inanmamaya ve güvenmemeye başladılar. Bu aşamadan sonra verdikleri olumlu bütçe kararlarını sadece “Doğal sağlık hizmeti / Zorg in Natura” için vermeye başladılar.

Pastadan en büyük payı alacak olan, yine Hollanda sağlık kurumları olacaktır. Sadece sağlık sigorta şirketleri ile sözleşmesi olan sağlık bürolarından hizmet almayı sağlıyor Zorg in Natura uygulaması. Kişiye ait olan bütçeleri (PGB) hemen hemen ortadan kaldırdılar.

Yeni yasal düzenlemeler ve uygulamalar zayıf sosyal sisteme sahip olan sağlık bürolarının işlerini daha da zorlaştırdı ve birde korona ile tamamen işlerini tasviye etmek zorunda kaldılar ve kalacaklar. Sağlıklı ve kurumlaşmış firmalar ayakta kalarak gelecek günlerde yollarına devam edeceklerdir. Yalnız yapacağımız hizmeti ve kalem ve kâğıt işlemlerini bir Hollandalı bürodan daha sağlam ve düzenli yapmak zorundayız.

Hepimizin bildiği gibi uzun yıllarımız olumsuz imaj ve haberlerle geçti. Gelecek dönemde de var olan olumsuz düşünce ve tecrübenin zorlukları ve kontrolleri mutlaka olacaktır. Yeter ki biz işimizi iyi yapalım.

Yaşanması gerekiyordu 

Hollanda’da yerleşik yaşamına geçiş döneminde, bununda yaşanması gerekiyordu. Son yılların güvenli (bonafide) ve güvensiz (malafide) sağlık büroları ve sundukları hizmetleri, çalışanları ile birlikte sağlık sektörü ile tanıştık, tanışmış olduk. Daha önce bu sektöre yeterli derece meslek eğitimlerinin olmaması, akraba ve komşu ilişkilerindeki (feodalizm) yetersizlik, ayrımcılık ve uygun bulmama gibi sebeplerden katılmamız mümkün olamamıştı.

Bugün binlerce Faslı ve Türk kökenli sağlık sektöründe kalıcı ve geçici olarak istihdam edilmekteler ve hizmet vermektedirler.

Yeterli mi?

Hayır, yeterli değil!

Hollanda kurumlarına daha çok sağlık çalışanı gerekli ve istihdam için ekstra gayret ve proje yürütmek gerek. Neden gelecek 3 yılda ekstra 10 bin göçmen yeni sağlık iş dallarında istihdam edilmesin? Bu büyük pastadan da bize düşen kendi payımızı almamız gerek. Aynı zamanda bu zorunlulukta gerektiriyor. Hollanda’nın 2040 yılında 2 milyon sağlık çalışanına gereksinimi olacak.

Sağlıcakla kalın.