Hangi Yaşam Bize Uygun?


  • Kayıt: 16.07.2021 23:12:57 Güncelleme: 16.07.2021 23:13:09

Hangi Yaşam Bize Uygun?

Nejat Mustafa 

“Değişmemek, zamana ayak uyduramamak, olduğun yerde saymak geri kalmak demektir”

Sapma, oportünist, burjuva, dönek, fırsatçı, hayalci,  sahip olma, hırslı, 21. yüzyılda hep bir bütünüyle gerçekçi bir insan ve yeni vatandaş örneği. 

40 yıl önce Türkiye’de birileri, birileri için içeriğini bilmeden kullandığı terimlere yıllar sonra kendiside sahip çıkmak zorunda kaldı. Bu olumsuz imaj ve düşünceyi ifade eden terimler daha sonraki yıllarda kullanmak zorunda kalındı. Bunu kimse bilmiyordu.

İnsan zaman içerisinde değişmesi, değişik yaşam şartlarına uyması, yani kısacası revizyonist, oportünist ve ütopik olması gayet olağan ve de iyi kaliteli bir yaşam için gerekli midir?

Değil tabii ki. Her insanın tercihleri var. Sahip bulunduğu eğitim, gelişim ve çevre o insanın ne kadar uyumlu olduğunu belirler. Değişmek ve uyum sağlamak, güvenli bir limandan fırtınalı bir denize yelken açmaya benzer. Bazen o denizin derin sularında boğulmak ve kaybolmakta var. Onun için değişimi ve eşdeğerde de gelişimi giden bilinmeyen yolu insan sevmez. Daha çok bilinen ve güvenilir olanı seçer insanoğlu.

Uyumlu vatandaş olmak

Uyumlu vatandaşlık eşit paylaşım ve var olan varsıllıktan her bireyin yeterli derecede pay aldığı bireyler topluluğu barış ve huzur içinde yaşanan bir dünya memleketi. Tabii ki bunu ben gerçekçi bulurum. Sen ise hayalden öteye gitmeyen bir düşünce ve de yaşam biçimi olarak görebilirsin.

İdeolojik devletler 

Sovyetlerdeki Komünist Birliğin dağılmasından sonra, tüm Ural - Altay kavimlerinin bir araya geleceğini beklentisi (Turancılık) yerine ekonomik ve siyasi çıkar ve yandaş politik tercihler öne çıkmadı mı?

Aynı anda sosyalizmden komünizme giden yolun son aşamasına gelindiğine inanan bir arkadaş ne demişti: 

“Berlin duvarı yıkıldı da bizde fikir olarak altında kaldık”. 

Tabii ki bir insan uzun yıllar, ömrünü adadığı fikir ve oluşumların bir buz dağının erimesi zor ve acıdır. Asıl gerçek olan insanların ve toplumların değişkenliğidir.

Tabii ki insan düşünce, yaşamına, hür iradesine, seçim ve eğitimine bu zaman ve dijital kültür akültürasyon, değişim ve etkileşim olduğu sürece, soru soran ve geleceğim kaliteli olsun diyen bir yeni nesil geçlik.

Bana bezmesine de gerek yoktur

Evet, her zaman bunu dile getirmekteyim. Çocuklarımız ve torunlarımız bize benzemek zorunda değiller. Benzediğini düşünsek bile, aslında farklı zaman, eğitim ve mekânda yaşayan yıl farkı olan bir gençlik iş, aş ve güvenli bir gelecek istiyor. Gençlerin istemleri de gayet doğal.

Her olumsuzluklara rağmen, dünyada var olan 30’un üzerindeki, bölüşüm, mezhep, aşiret, çıkar ve etnik köken savaşlarına rağmen yinede olumlu düşünmek mutsuzluktan mutluluğa uzanan bir yol olduğunu düşünmek ütopikte olsa yine güzel ve de bir revizyonist ve oportünist dünya düzeni kurmayı hayal edebilmekte büyük bir keyif ve varsıllık. Bütün dünya güzellikleri barış içinde sizlerle olsun.