Eskiden bir düzüne ayakkabımız yok iken, büyüme yaşımızda büyüyen ayaklarınıza çok sevdiĝiniz, güvendiĝiniz, güzel bulduĝunuz İskarpinlerimiz küçük gelirdi ve ayaklarınıza aĝrı ve sancı verirdi. Gelişen, bilgi ve tecrübeyle büyüyen insanında bir gün, o büyüyen belleĝi o kendi daracaĝacına sıĝmamalı ve yeni bilgi, öĝreti, gelişim ve girişim olanaklarını aramalı ve bulmalıdır. Bu konuda Hollanda çok elverişli ve seçenekli bir ülke. Bir günde birden fazla eĝitimli ve aydın olduĝunu düşünen kişiden duyarız. Ben bu Hollanda'da mutlu olamıyorum, ´burada bir beklenti, yeni gelişim ve yaşam heyecanlarım yok oldu bitti ´ diye şikayetler duyarız. O zaman ayakkabımızın numarası gibi, beyin daraĝacıĝınızı büyütme zamanı gelmiş ve geçmektedir.. Yeni gelişim, yeni faaliyetler, yeni çalışmalar ve projeler var olana, yapılmış olana ve öncekilere benzememeli ve diĝerlerinin kopyası olamamalı. Tabii ki bu yapabilmek için bir seri, bilgi, tecrübe ve eğitimde isteyen yeteneklerin yumaklanmasının sunumudur.
Orijinal ve güzelin güzeli Yaş büyüdükçe ayakkabı numarasının büyudüĝü ve ayakkabınız yakışıklı olmaya başladıĝı gibi, belirli bir bilgi ve tecrübe birikimimizden sonra, yeni faaliyet ve çalışmalarımız orijinal ve güzelin bir üstü ´harikulade ´ yani mükemmel olmalı ki, ben, sen, o biz, sizler ve onlar da mutlu,sevimli ve güzel olsunlar. Her bireyin kendi uzmanlık dalına saygı duymalı ve o kendi dalında güzelin en güzelini başaracağına inanmalıdır.
Arz ve talep ( Vraag en aanbod ) Ne kadar güzel, faydalı ve orijinal fikirleriniz ve projeleriniz olursa olsun, çok zaman o günlük arz ve talep size verilen ve size biçilen kaftanın kalitesini belirlemekte. Tabii ki nerede yaşadığın ve Suyun başındakilerin kimler olduğu da önemli. Onun için çok zaman, ne kadar çırpınırsanız çırpının, doğal yaşamın gereksinimleri ve zamanın ekonomik, sosyal ve toplum konjektörü sizin hizmet alanınızı belirler.
Bal Arısı gibi…Tabii ki Bal Arısı gibi bal vermekte gerek. Çok konuşmak yerine, çok üretmek gerek. Ürün veren her zaman bir diğerinden üstünlüğü vardır. Her ne kadar bazılarının kıskanma duygularını dürttükse de, belirli birilerinin göreceği ve birlikte çalışacağı zaman mutlaka olacaktır. 40’ıncı yılımızı bu saat itibarıyla doldurduk Hollanda’da. Yapabildiklerimiz kadar, yapamadıklarımızda mutlaka oldu. Aslında yaşamın gerekli olan dengeleri ( Blans ) içerisinde, kendini ve çevreni unutmadan sosyal uyumlu vatandaş olarak olabildiğince çalışarak ve her fırsatı değerlendirmeye çalışarak bu günlere geldik. En güzeli ise “ İçimdeki kötülüğü büyütmeden geçen bir 40 yıl “. Nice nice yıllar birlikte olma dileğimle. Güzeli hissetme, görme, yaşama geçirme umutlarıyla hoşça kalın.
Mustafa NEJAT
