Hristiyan Mezarlığı'nda bir Müslüman...!


  • Kayıt: 30.10.2021 12:56:56 Güncelleme: 30.10.2021 12:58:16

Hristiyan Mezarlığı'nda bir Müslüman...!

Nejat MUSTAFA

Yıllar önce gerçekten yaşanmış bir olayı sizlerle paylaşmadan geçmek istemedim ve bu anlatımım bugüne nasip oldu. Günümüzde Türk toplumunun yaşadığı değişim, bozulma ve asimile süzgecinden geçerken ileride neleri kaybedeceğimizi ve ne gibi açık ve garip dahası üzücü olaylarla karışılacağımızı şimdiden görmek için falcı veya büyücü olmaya gerek yok. Tabii ki Deve Kuşu misali, kuma gömdüğümüz kafamızı dışarı çıkarıp bakmamız yeterli.

Yıllar önce bir komşumuz vardı. Bu komşu hanım kendini, Kafdağı'nda gören ve
Bizim ’de kendisinin komşusu olduğunu fark etmeyecek kadar kibirli ve gururlu bir Endonezyalı bir hanımdı. . Ve kendisi beyaz bir Hollandalı beyefendi ile evli idi.

Yıllar, birbirinden habersiz, selamsız ve komşu ilişkisinden uzak akıp giderken, bir gün bizim evin kapısı çalındı, o anda birbirimizle bakıştık ve biraz ’da kızarak buyurun hanımefendi komşum demek nazikliğini gösterdim ve kendisini içeriye davet ettim.

Endonezya kökenli Hollandalı komşum, biraz utangaç biraz ’da üzgün bir şekilde içeriye girdi. Hâl hatır faslından sonra, mahcup bir ses tonuyla komşum dedi, ben Endonezya'da eşimle evlenirken Hollandalı eşim İslam dinini seçmişti ve biz Müslüman olduğumuzu uzun yıllar Hollanda'da çevremizden, çocuklarımızdan sakladık. Ve şu anda eşim Allah'ın Rahmetine kavuşmak üzere, lütfen bana yardım edin.

Konu nedir? Sizin için ne yapabiliriz? Diye sordum.

Yardımınıza ihtiyacım var dedi ve devam etti. Eşim son nefesini vermek üzere ve gerçek bir Müslüman olarak ölmek istiyor. Sizin Almelo Yunus Emre Caminizin Din Görevlisine rica etsek ’de, eşimin son anındaki arzusunu yerine getirebilir miyiz ?.

Ben hemen Almelo Yunus Emre Camii Din Görevlimiz olan Hüseyin Hocamızı aradım ve durumu anlattım. Sağ olsun! Hocamız benimle birlikte gelerek, dini görevlerini yerine getirdi ve Hollandalı komşum, Allah günahlarını affetsin, bir Müslüman olarak hayata gözlerini yumdu.

Komşu hanım eşinin son vasiyeti olan, bir Müslüman’a yakışır şekilde dini görevlerini yerine getirilmesi için yine bizden yardım istedi, ama hanımefendi, eşinin ölümün ’den sonra yine üzgün ve bizden uzak birkaç gün geçirdi.
Daha sonra komşu hanımla görüştüğümüz de konu açıklık kazandı.

Bu ailenin yetişkin üç erkek evladı vardı ve bu çocuklar babalarının ölümünden sonra kendi aralarında bir karar alarak, babalarının son vasiyeti olan, bir Müslüman gibi bir Müslüman Mezarlıĝına defnedilmesine karşı çıkıyorlar dahası, babalarının Cenaze Namazı için bir Camiye götürülmesine onay vermeyerek, babalarının Naaşını bir Aula ve de bir Kiliseye götürerek, babalarının bir Hristiyan Mezarlığı'na defnedilmesine karar veriyorlar. Ve ne acıdır ki, verdikleri kararı’ da uyguluyorlar. Komşumun günahlarını Allah bağışlasın, şu anda kendisi bir Hristiyan Mezarlığı'nda yatıyor.
Bu olaydan sonra, bize selam vermeyen komşu hanım, her gün bize gelir gider oldu ve çocukların yaş günün ’de yaptığı ikramlar ve samimiyeti sanki kendi, geçmişinin ezikliğini gidermek ister ve günah çıkarır gibiydi. Böyle hüzünlü bir yaşam hikâyesinden de iyi bir komşuluk ve dostluklarında doğabileceğini böylece görmüş olduk.

Nerden nereye geldik, benim burada siz okuyucularıma vermek istediğim mesaj ise;
Eğer biz kendi özümüzü, kültürümüzü ve dinimizi kaybeder çocuklarımıza bunları aktaramaz isek ve onların kendi kimliklerini kaybetmelerine göz yumarsak, bizi ‘de bekleyen hazin son komşumun hikayesinden pek farklı olmayabilir. Yani, seni’ de, beni’ de bir “Hristiyan Mezarlığına” gömerler.

Yine, biz biz olalım da Yüce Rabbimiz bizleri ne Hristiyan, nede kimsesizler mezarlığında gömülenlerden eylesin. Tabii ki, bu hikâyeden ders çıkarma görevi bize ve sizlere düşüyor
Saygı ve sevgilerimle.