Politikada başarılı olmak için sadece Hollanda’lı Türk ve Müslüman olmak yetmiyor
Evet, politik partilerin eskiden geleneksel, temelden var olan fikir, idiolojik, prensipleri ve hedefleri vardı. Geleneği olmayan, birlikte var olan temel ideolojinin, felsefenin, fikrin, amacın ve hedefin etrafında toplanmayan partilerin başarılı olması çok zor. Hollanda Türk – Müslüman toplumun var oluşu, bende varım, beni neden kabul etmiyorsunuz dercesine bir kurumlaşma (Institutionering ) ve toplumun katman tabakalarında yer alma (Verzuiling ) mücadelesi ile devam eden sosyal, ekonomik, siyasi ve kültürel yaşam.
Ne sağa, nede sola yaranabilmek zor
Son yıllarda Hollanda’da Vali ‘ye Reis’e kızan, bir parti kurarak tepki ve zamana da uygunsa belirli bir konjonktüre bağlı bir oy alarak kısmen de başarı kazanmış gibi gözüksede asıl sorun ondan sonra başlıyor.
Politikacılar genelde devşirme olmaktalar
Aslında bir kısmı Hollanda politikalarında başarılı olabilecek kapasite ve yetenekte olan gençler, belirli bir süre sonra yönlerini bilemedikleri ve önlerini göremeyerek, Kılavuzunu kaybetmiş bir geminin kaptanı gibi Politik Okyanusunda oradan oraya sürüklenerek ya karaya vuruyorlar, ya da batarak yok oluyorlar.
Politik gelenek neden önemlidir
Hollanda politikası geleneksel idi. Politikada var olan idealler ve ulaşılması gereken hedefler vardı. Bunlardan en önemlileri çalışma saatleri, yaşanacak kadar bir aylık gelir, konut ve sağlıklı beslenme gibi.
Birinci ve İkinci Dünya savaşları arasında Hollanda ‘nın Overijssel Twente bölgesindeki Tekstil fabrikalarında makinelerin arkasında yüzlerce çalışan genç, hayatlarını yaşamadan yok olan bir dönemde, Sendika (Protestan CNV ve Katolik FNV ) gibi işçi sınıfı ve mücadele hareketleri gerekli bir zorunluluktu.
Politik parti ve karumsalaşma ( verzuiling ) “Beşik’ten mezara kadar “ var olan sorunların ve insan gibi bir yaşam için gelecekte daha yaşanabilinir bir Hollanda için gerekli bir araçtı.
Gelecekte nasıl bir politik mücadele ve hedefler olmalı?
O kunuda var olanla mı yetinmek, toplu yaşamın parçası mı olmak, tamamen Tereyağın içinde eriyip Tereyağlaşmak mı ( Hollanda’lılaşma/ Asimile olma ) ve nasıl bir yaşanılabilinir Hollanda teorisi olarak ben aynı fikirdeyim ama inandırıcı, gerçekçi ve ütopik olmayan bir politik gelecekte gerekli.
Gelecek seçimlerde göreceğiz. Kim kime güveniyor ve kim bu seçimlerde seçmeni ikna edebilecek. Tabii ki var olan yaşam pahalılığına ve dünya sonrunlarına kimse çözüm vaat edemiyor. O zaman seçmende belirgin ilgisizlik ve sandığa gitmememe kültürü oluşmaz mı? Haydı şimdiden hayırlı olsun diyelim.
