Bu sabah haberler Rusya’nın Ukrayna işgalinden ve belirli bir gücün tek bir liderle toplanmasının ne kadar büyük felaketlere sebebiyet verdiğini bugün görebiliyoruz.
Multi medyada bugün bir gezintiye çıktım. Aradığım şey insana umut verecek yazılar, geleceğe yönelik yaşam felsefeleri, geçmişin olumsuz ve kavgalarından uzak bağlayıcı, hep birlikte yaşam sevincini umuda dönüştürecek paylaşımlara rastlamaktı ama ne mümkün.
Birbirimize güvenimiz.
Hep birlikte, aynı sokakta, köyde, kasabada ve şehirlerde yaşıyoruz. Yaşanır bir mahalleden başlayarak, yaşanır bir ülke ve yerküremize giden yolundan hepimiz geçiyor, kullanıyor ve kullanacağız. Geleceğe umutla bakabilmek, güneşin doğuşunu ve günün batışını sevinçle görebilmek hepimizin bitmeyen arzusu olmalıdır.
Birbirimize güvenmek zorundayız ve birlikte eşit paylaşımı gerçekleştirerek, Sünni kavgaların olmadığı bir yaşam için inadına mücadele etmek gerek. Başka çaremiz ve seçeneğimiz de yok.
Saygı ve Kabul
Hollanda’da, her birey, her toplum birbirine benzemek ve birbirine benzeyerek yaşamak zorunda değildir. Tek düşünce, felsefe, inanç, yaşam biçimi, seçimler ve tek tip insanı özleyen toplumlarda bireylerin birbirlerine karşı gönülden saygı ve toleransı azalır, o toplumda toplumsal huzursuzluklar doğar.
Tabii ki kimse kimsenin düşüncesini ve yaşam biçimini kabul etmek zorunda değildir ama, saygı duymak zorundadır. Bizlerin yaptığı yasalarda çok renkli ve kültürlü toplumun bir arada yaşamasını düzenleyici ve yönlendirici olmalıdır.
Mutsuz İnsanlar.
Tabii ki yakınızda, çevremizde mahallemizde ve ülkemizde mutsuz ve yaşamdan beklediğini bulamayan çok görünen ama azınlıkta olan hemşerilerimizde var. Bu dostlarımızın, akrabalarımızın, hemşerilerimizin bir görevleri var. O nedir derseniz ? Yaşama hep olumsuz ve karamsar bakarak var olandan ve sorunlardan başkalarını suçlayarak kendi egolarını tatmin etmeye çalışıyorlar.
Aslında olumsuz, karamsar ve geleceği bir o kadar bulanık ve karanlık görme. Dün Korona vardı ve bugün artık yaşamın olağan bir parçası oldu. Bugün Ukrayna savaşı ve yarınlarda niceleri.
Tabii ki bu arkadaşlar sosyal medyada da belirli süre sonra kendilerini destekleyen, fikri ve zikri olmayanlarla birlikte yalnız kalmaya mahkumlar.
Biz Yine.
Yine biz gelecek güneşli günlerden, çocukların Muz ve Bisküvi yemelerinden bahsedelim. Olumlu iyimser düşünmeye ve yazmaya başladığımız zaman yaşantımızda iyimser başlar birlikte yaşadığımız çevremize faydalarını göremediğimiz kadar katkı sağlar.
İyimser toplumlar, çalışan, üreten, paylaşan, barış ve refah içinde yaşayan toplumlar olur. Gelin biz kendimizden başlayalım. Hepimiz aş, eş, iş ve başımızı sokacağımız bir ev istemiyor muyuz ? Ne dersiniz ?
Halk şairimiz Nazım Hikmet Ran ne güzel anlatmış :
Güzel günler göreceğiz çocuklar
Motorları maviliklere süreceğiz
Çocuklar inanın inanın çocuklar
Güzel günler göreceğiz güneşli günler.
Saygı ve sevgilerimle.
