İfade Özgürlüğü ve Özgür Yaşam.!


  • Kayıt: 25.05.2022 08:13:12 Güncelleme: 25.05.2022 08:13:12

İfade Özgürlüğü ve Özgür Yaşam.!

Nejat SUCU

“Recht om vrij je mening te uiten voorwaarde voor democratische samenleving “ İfade özgürlüğü hakkına sahip olmak, demokratik toplumların en temel şartı ve değeridir “.

Hollanda’da, belli ki yaşam içerisinde feodal değerlerden, yargılardan uzak ve temel ifade ve yaşam özgürlüğü içerisinde yaşamla geçen 40 yılımda, kendim de kabul ederek, kısmen de olsa kültürel ve insanı değerlerini koruyarak, yaşamı olduğunca süslü olamadan yaşamaya çalıştım.

Yasaların gücü.!

Yasalar Hollanda toplumunda yaptırımcı yasalar ve kurallar insanların uyum (harmoni) içerisinde yaşamasını amaçlamaktalar. Bireysel özgürlük ve ifade etmek, tabii ki başkalarına küfür etme, özgürlüğünü ve yaşamını sınırlama anlamına da gelmez. Hep bana, hep bana diyerek bireysel özgürlük ve özgür toplum oluşmaz.

Ifade hakkı.

Sosyal toplumsal ilişkilerimizden tutun, günlük sosyal faaliyetlerimizde ifade özgürlüğü bireysel ve toplumsal gelişim ve olgunlaşma için çok önemlidir. 

“Benim özgürlüğüm, senin özgürlüğünü sınırladığı zaman,  benim özgürlüğüm orada biter “ diyerek yaşamaya çalışır isek, sevimli bir barışçıl bir toplum oluşmaz mı ?.

Nereden nereye.!

Bizler geçmişte dedelerimizden ve köylülerimizden duyduk ve gördük. Göre’nin o verimli bahçelerinde ekim ve dikim anında ne kadar komşu bahçenin sınırına ve hakkına geçmeden ekimin ve dikimin yapıldığına şahit olduk.

Sarı Yaprak Bağlarında, Dağ'da ve Samanlıklar ’da o anlık sadece yenen Kayısı ve Üzüm’ün o yenen Kayısı’nın sonradan sahibinden rızasının alındığını ve Bağ bozumunda bir iki çubuk ‘un kesilmeden bırakıldığına tanık oldum.

Bu kalan üzüm çubukları bekçi, avcı, Kurt ve Kuş içindir derlerdi. Orada başkalarının, birlikte yaşadığımız diğer canlıların hakkınında olduğunu düşünen bir toplumdan, nerden nereye geldik.! Birde siz düşünün.

Mal ve mülk canlısı…

Evet, geleceğe güveni olmayan, gelecekten korkan toplumlarda biriktirme isteği ve eylemi daha aşırı derecededir. Hollanda’da genelde Korona krizinde marketlerde un bulamadık. İnsanlarımız genelde aç kalma korkusuyla evlerine yüzlerce kilo un depoladıkları ( Hamsteren ) bilinmekte. Bu genelde yabancı ilk nesil Türk göçmenlerinde ve 2. Dünya Savaşı görmüş Hollandalılarda var olan bir “aç kalma kurkusuna karşı tedbir geleneğidir “.

Altın, Altın hesabı ve bilhassa Döviz birikimi mevduat hesaplarında Türkiye genelinden Aksaray ili birinci sırada ve Nevşehir ise ikinci sırada gelmekte. Bu iller genelde muhafazakâr iller olmakla birlikte, artı değerin yatırıma ve aşa dönmemesi her ne kadar o şehrin geleceği için olumlu değilse, 2700 Dünya Dolar milyarderimizin dünya zenginliğinin yüzde 60’ına sahip olmaları da adaletli ve etik değildir.

Neden diye soracak olursak ?

Bütün şartlarda yasal yollardan kazanılan gelir ve artı değer olsun. Burada legalite olduğu kadar toplumun ve yasal kuralları içerisinde gerçekleşen bir ekonomik faaliyet. Ama, o ülkede var olan pastadan en büyük payı olan Dünya milyarderlerinden geriye kalan pasta o çoğunluğun karnını doyurmaya yeterli gelmemektedir. Aslen var olan bütün sorunlarında paylaşım ve üstün sahip olma egolarımız yatmaktadır.