Her yıl olduğu gibi Halk bahçemizdeki ekilen mahsul Sümüklü böcekler tarafından büyük bir iştahla yiyip bitiriliyor. Tabii ki bununda sevabı vardı. Arkadaşın biri bu böcekleri yakalayarak ölünceye kadar çıkamayacakları bir yere hapsetmiş.
Hayvanların da hakları var
Eskiden Anadolu'da, Nevşehir ‘in Göre Kasabası arazilerinde bir Koyun ve kuzu kayboldu mu, O gece vaktine kadar bulunamadı mı, O zaman o bölgede var olan Kurt'ların ağzı ve nefesi bağlanırdı. Dini bilgisi güçlü bir Hoca tarafından o bölgedeki kurtların ağzı bağlanır, o kuzu ve koyuna Kurtlar zarar veremezlerdi. Ne kadar doğru ve ne kadar gerçek ile bağlantısı vardı bilemiyorum ama o zamanlarda bizde heyecanla dinler ve takip ederdik.
Söylenene göre o gece arazide bir çalının ve duvarın dibinde kalan kuzu ve koyunları yemek için gelen kurtlar etrafından dolanmış ve bir türlü koyunları yememişlerdi.
Gerçek öyle mi idi? Bilemem ama, örtesi günü 3 koyun Kırkbayır ’da bir kovukta bulunduğu zaman o hocanın nefesinin ne kadar güçlü olduğuna inanılırdı. Metot olarak ise, bir Bağ bıçağının ağzı kapandığı zaman, kurtlarında ağzı kapanırdı.
Bu arada ağız bağlamaya itirazlarda olurdu
Evet, Kurdun ağzının bağlanmasına, yemesinden ve içmesinden men edilmesine büyük insanlardan itirazda gelirdi. Bunun çok çok günah olduğunu da söylerdi o insanlara.
Tabii ki koyunlar bulunduğu zamanda Kurt’ların ağızları açılır doğada ve Göre ’de yaşam olağan haliyle devam ederdi. Kurt'un ağzını bağlamanın hayvan haklarına ve yaşamına bir engel gören Anadolu Müslümanları vardı o zamanlar !...
Evet, Kurdun ve Kuşun yemesi için Üzüm bağından bir veya iki Çubuk üzüm bırakan Anadolu köylüsü, temiz, dürüst ve yaşamda Ahlaki değerleri önemserdi.
Bol ve bolluk içinde de yaşanmazdı. Fakirlik sanki onların alnına yazılmıştı.
Fakirdik ama, evet yok artık o 70 yıl önceki Ahlaki, inanç ve kültür değerleri ile yoğrulmuş insan. Doğal olarak hepimiz birbirimize bakar, Ahlaki değerleri boşaltılmış, biz (wij ) kültüründen ben ( ik ) kültürüne geçişle birlikte. Bizde buna uygun bir söz vardır “ Üzüm üzüme baka baka kararırmış “. Bizde diğerlerine baka baka değişerek bu günlere geldik. Yoğurdular, ezdiler ve çiğneyerek bir Üzüm gibi suyumuzu alarak posasını da bizlere bıraktılar.
Saygı ve sevgilerimle,
