Geçen haftalarda doĝduĝum ve büyüdüĝüm Nevşehir'in Göre Kasabasını ziyaret etme olanaĝım oldu. Göre´ye varışımın ikinci gününde daha önce planlamış olduĝum, 45 yıl önce çıkmış bulunduĝum, 1600 metre yüksekliĝinde olan Aşıklı Daĝının zirvesine çıkmaya karar kıldım.
Gerekli donanımımı yaptıktan sonra yolculuk İvrişi Çayırın´dan başladı . Kaya ambarların önünden, verimli Alıç yazısından geçerek Tekke baĝlarından Aşıklı daĝının eteklerine ulaştım. 5 kilometrelik yolculuĝumda, Üzüm baĝını bakan ve gören sadece iki aileyle karşılaştım. Zahmetli bir tırmanıştan sonra Aşıklı Daĝı’nın zirvesine ulaştım.
45 yıl önce ziyaret ettiĝim bir yatır, gömütü ve bizim Dede dediĝimiz gibi, Aşıklı Daĝı´nın tepesinde bir ermiş, bir evliya veya insanlardan kaçarak doĝanın Aşıklı daĝının özgürlüĝüne ve dokunulmazlıĝına sıĝınmış. ismini ve kayıtlarını bilmediĝimiz bir yatır vardı.
Yolculuk esnasında bir zaman duyamadıĝınız, göremediğiniz ve kokluyamadıĝınız o Keklik ve Çavdar Böceĝi ötüşlerini ve bir esinti ile yayılan Kekik ve Lavanta kokularıyla dolu dolu bir tırmanış.
İşin garibi, Tekke mevkiinde bulunan yine bir yatır ve gömüt vardır. Bir varsayıma göre bunların iki kardeş oldukları ve belirli zamanlarda birbirlerine ziyaret ettiklerini anlatırdı büyükler.
Zirveye ulaştıktan sonra gözüm 45 yıl önceki gömütü aradı. Bizim Aşıklı Daĝı´nın Dedesinin yerinde yeller esiyordu. Evet yaşayan insana saygısı olmayan insan , Dede ´nin Türbesini yerle bir etmiş ve o fakir dedenin mezarında altın, servet ve mal aramıştı. O mezarı o şekilde görünce gerçekten üzüldüm ve mezarının başında suyumu onunla paylaştım.
Artık, o güzel zirvesinde dedenin mezarının birgün yeniden inşa edilmesi gerektiĝıni düşünerek oradan. Güvercinlik Köyüne inerek Göre ´ye 5 saatlik bir yolculuktan sonra ulaşabildim.
Bir gün olur, Göre ´den ve Nevşehir´den Aşıklı Daĝı´na uzana doĝal gezinti güzergahı ve yürüyüş parkurları düzenlenir. Neden mi. Göre Nevşehir ‘in en yeşil ve güzel çevresi olarak kabul edersek, Aşıklı Dağı Doĝa Koruma Milli Parkı olmasıda çokta zor deĝil der hoşçakalın derim.
Bu konuda üç emeklinin bir araya gelerek vakıf kurması çok mu zor. Yoksa kahvelerde oyun oynayarak vakit geçirmek daha mı sağlıklı. Aslında buna benzer yerel yönetim olan belediyeler toplumu teşvik ve öncülük etmeleri gerekir.
Tabiki belediyenin reisi o şekilde Sivil Toplum örgütlerinden yeni yöneticilerin ve politikacıların çıkacağından korkmazsa.