Gülsemin Konca Yazdı: Ayaz Vurdu Yüreğime


  • Kayıt: 21.07.2022 09:27:00 Güncelleme: 21.07.2022 09:27:00

Gülsemin Konca Yazdı: Ayaz Vurdu Yüreğime

Gülsemin Konca

Mutsuz değilim, umutsuz hiç değil. Sadece biraz yorgun, birazda kırgınım. Ama geçecek. Şu sonbaharı atlatayım geçecek…

Yaşadıklarım mı ağır geldi yoksa yaşayamadıklarım mı, bilmiyorum. İçime attım, ağlayamadım. Gücendim, anlatamadım. Kızdım, konuşamadım. Bazı kırgınlıklarım yıllarımı aldı ve hep sustum. Kendimle barışamadım. Olmadıkça zorladım, zorladıkça olmadı. Hep inadım galip geldi. İnsanlar iyidir, tekrarladım durdum. Değillermiş… Bitmesi gereken bitmeli, gitmesi gereken gitmeliydi. Boşunaydı bazı savaşlar. Anlatamadım kendime. Hep inanmışlığımdan vuruldum.

Ne güzel demiş eskiler, “Umma ki küsmeyesin.” Gönül bu, umdum. Gönlümün ‘yükünü kaldıramıyorum’ dediği yerdeyim. Bir eşik ötesi, kurtuluş. Bir adım sonrası, rahatlık. Ne yükümü sırtlayan oldu, ne de paylaşan. Yol yormuyorsa, yoldaşındandır. Ne de doğru. Yolu bilene denk gelmedik demek ki.

Yaşımdan yorgunum bu günlerde. Yaş otuz ya da kırk ne fark eder. Seksen yıllık yorgunluk bu. Kendimi götüremediğim yerlere, düşüncelerim gitti hep. Bir hayal uzaklığındaydı her şey, yakalayamadım.

Özlediğim anıları ziyaret ettim. Tekrarı mümkün olmayan o güzel anlar. İsraf ettiğimi anladım, zamanı ve de kendimi. Aynı kitabı okuyup, farklı satırların altını çizen insanlarmış hep hayatımdakiler. Reşat Nuri Güntekin’in dediği gibi; “O kadar emeğe rağmen giden insan yüktür, kayıp değil.” Yüklerimden kurtulmayı bilemedim. Yüzüm bir yere dönük, kalbim başka bir yere. Bu kalp hep parça bölük.

Ertelenen mutluluklar, vaz geçilen umutlar, kaybedilen hevesler ve her daim hoş geldin dediğim karamsarlık. Gelişine yaşıyoruz hayatı. Bahtımıza ne düşerse, işte öyle…

Dışarıda ki koca dünyaya sığamadım da, içimdeki küçücük kalbim sahiplendi beni. İnsanın sığınağı yine kendisiymiş. Gökyüzünden bir kuş eksilse kimse fark eder mi? Fark edilmedi yokluğum.

Bazen anlamak, yaşamaktan geçer. Çok şey anlıyorum artık. Ne kadar uzak, o kadar iyi dedikleri yerdeyim. Bazı şeyler uzaklaşıyor benden. Biliyorum ki daha güzellerine yer açılıyor, sabırdayım. Her çiçek kendi ikliminde filizlenir. Baharı bekliyorum. Elbet bende çiçek açacağım. Büzircimhr şöyle demiş; “İhsan ve lütuftan önce çekilen sıkıntılar, yemekten önceki açlığa benzer. Açlık ne kadar çok olursa, yemeğin lezzeti o kadar artar.” Ben çok acıktım…

İnsanlara çok ümit beslememek gerek. İnsan kendinin her şeyi olmalı.

Bazı şeylere biraz geç kaldım, kendime ise çok…

(Kendimle Hasbihal kitabımdan)