ALİ DEVELİOĞLU YAZDI: GRİ RENKLİ HOLLANDA YAZI!


  • Kayıt: 21.07.2022 09:46:10 Güncelleme: 21.07.2022 09:46:10

ALİ DEVELİOĞLU YAZDI: GRİ RENKLİ HOLLANDA YAZI!

Ali DEVELİOĞLU

Sanki yüz yıldır saklanmış da ilk kez yeşeriveriyormuş gibi birdenbire ortalığa saçıldı bu defa bahar!

Sanki iki yıldır insanlığı her gün korkudan korkuya salan, birbilerinden ürküten ve kavgalara sürükleyen o değilmiş gibi unutuluverdi COVID salgını ansızın!

O kadar acı, o kadar esaret, o kadar yalnızlaşma, o kadar insanın insandan uzaklaşması, o kadar endişe, o kadar hasta, o kadar depresyon ve o kadar mezar sanki hiç olmamış gibi; yollara, mağazalara, etkinliklere dökülüverdik geçtiğimiz haftalarda.

Ne kadar özlemişiz sosyalliği, birbirimizi, birlikte olmayı, birlikte mücadeleyi ve birlikte eğlenmeyi! Maskeleri elimizin tersiyle ittik, bir daha hiç mi hiç takmama arzusuyla yanaklarımızı ılık bahar melteminin okşayışına uzattık.

Hollanda`nın büyük şehirlerinde iftar sofraları geçmişte hiç bu kadar coşkulu kalabalıklar yaşamamış bu kadar insan bir araya gelmemişti. Düğünler bir fırtına gibi esmeye başlarken konserler, tiyatrolar ve daha bir çok özlemini duyduğumuz etkinlik birbirini izleyiverdi.

Bu bahar biz, insanın sosyal bir varlık olduğunu, bir kez daha öğreniverdik. Birbirimize ihtiyacımızın ne kadar büyük olduğunu… Bitse de bitmese de biz bu bahar COVID bitti sandık, buna inandık, inanmak istedik. Saf, ama ne güzel!

Buruk sevinç 

Rutte hükümeti yarın yine bir lockdown, yani kapanma kararı alır mı kabusu bitti şimdilik! Ama sevincimiz, iki yeni acı olayla yarım kalıverdi, düğümleniverdi boğazımıza: enflasyon patlaması ve Ukrayna!

Küresel ABD ambargo ve yaptırımları ve COVID salgınıyla yüz milyarlar vuran para babaları, Avrupa`da yaşayan bizleri de canevimizden vuruvermişti, kış aylarından beri! Küresel sıkıntılar kışkırtılmış, küresel enerji kavgası alevlendirilmiş, gaz fiyatları uçmuş, spekülasyon ve konut fiyatları tavan yapmıştı. Bütün bunlar zincirleme gıda ve benzeri temel madde fiyatlarını vurmuş, fiyatlar tırmanarak yüzde 10`ları aşmıştı!

Avrupa baharda COVID`ten kurtulmanın sevincini tam yaşamak uzereyken, enflasyon kurşunuyla yaralanarak yaz mevsimine girdi! Ve buna bir de Ukrayna savaşı yarası eklendi! Bu yara kapanacağa da pek benzemiyor, daha da kanayacak gibi görünüyor.

Afrikalı ya da müslüman göçmenlerin Akdeniz`de botlarından devrilerek boğulmalarına genelde seyirci kalan Avrupa`nın Ukrayna`lı göçmenlere otel ve ev sunması yüreğimizi biraz daha burkacaktı. Ukraynalı mültecilere tabii ki yardım edlimeliydi, ama Afrikalı ya da müslüman yoksullara sırt dönülmesiydi bizleri üzen. Sonraları Ukraynalı mültecilerle de anlaşamadı o evler ve oteller, belediyelerin çoğu kapasını kapamaya başladı! Hollanda`nın insanca yardım etme konusundaki gönülsüzlüğü, öyle birkaç Ukraynalıyla da çözülemeyecek kadar büyük bir geleneksel hastalıktı!

Enflasyon ilk kez yüzde 10`u aşarak patlama yaptı. Hükümetin tırmanan gaz masrafını dengelemek amacıyla dar gelirlilere 800 euro yardım yapma kararı da, patlayan ana boruyu bir parçacık lastikle yamamaktan başka bir anlam ifade etmiyordu! Oxfam Novib ( Hollanda) geçenlerde, dünyadaki aşırı yoksul sayısının 263 milyondan yılın sonunda 860 milyona ulaşacağını açıkladı! Hollanda`da son altı aydır sabit gelirlilerin durumunda görülen kötüleşme ise, yaz sonrası üçte iki oranında artarak sürecekmiş!

Astra Zeneca gibi zararlı ve sahiplerine bir kaç ayda, halkların vergi paralarından yapılan ödemelerle milyarlar kazandıran aşıların, bizlere zorla yaptırılmaya çalışıldığı günleri ansızın geride bıraktık! Unutuverdi bile çoğumuz! Onun yerine, bu aşılardan bazılarının Covid`e karşı yeterince etkili olmadığını ya da COVID semptomlarını önleyemediğini yazmaya başladı bile gazeteler şimdilerde!!!

Sonbaharın daha şimdiden çöken ağırlığı 

İki yıl sıkıntıdan bunalan insanımızın tabii ki rahatlama ve mutlu olmaya hakkı var. Bu duygularla şu günlerde hazırlandığımız yeni yaz tatili, ne yazık ki yukarıda özetlediğim burukluk ve endişelerle gölgeleniyor. Sonbahar başlayıp kışa yöneldiğimizde, fiyat artışlarında ikinci bir tırmanış dalgası bekliyoruz. Enflasyon ve hayat pahalılığı daha da tırmanırken, cebimizdeki 10, 20 ya da 100 euro`ların eridiğini, askiden alabildiği kadarını artık satın alamayacağını göreceğiz.

İşte bu endişe , yeni bir COVID salgını olasılığından bile daha ön plana çıkmış durumda. COVID kabusundan çıkmış, sosyal özlemimizi doyurmanın sevinciyle canlanmış , yaz güneşinin hasretiyle tatil ruhuna girmiş haldeyiz.

Ama Ukrayna ve özellikle de yaz sonrası daha da tırmanacak olan geçim sıkıntısı ve pahalılık bizi endişelendiriyor.

COVID`siz bir yaza girebilmenin sevinci, geçim endişesinin burukluğuna karışıyor.

Gri renkli bir yaz bu!