Bir gün Hz. İsa sokaktan geçiyordu. Birkaç kişi ona laf attı, hakaret etti. Hz. İsa onlara dua ile karşılık verdi. Havarisinden biri sordu;
'Efendim bu adamlar size hakaret etti, siz ise dua ettiniz. Onlara öfkelenmediniz mi?'
Hz. İsa şöyle cevap verdi;
'Ben kesemde olandan harcayabilirim'
Kesesinde; sevgi, saygı, hoşgörü, edep, ahlak, merhamet biriktirenlere selam olsun.
Kalpte ne varsa onu sunarız insanlara. Hak edene de, etmeyene de... Allah bilsin deriz. Neyse deriz. Sabır deriz. Her halükarda iyiliğe davet eder, iyiyi gösteririz. Nasibi kadarını alır o da. Allah'ın bir lütfudur hayırlarda buluşmak. Biz hayırdan yana oluruz. Şerler onların olsun. Değerin, aradığın şeyde gizlidir. Biz hayırlar arıyoruz, güzellikler, iyilikler.
Kalbi dikenler kaplamışken dilinden gül dökülse neye yarar. Dilin muhatabı kalp değil midir ki? Kalpten çıkan söz kalbe, dilden çıkan söz kulağa ulaşır. Biz kalplere talibiz. Kalbini kötülüklere kapatıp, iyiliklere sonuna kadar açan kalplere. Dilinden değil kalbinden düşürmeyenler gerek bize.
Kalp güzelliği öyle bir şeydir ki, hal olup şekle bürünür. Söz olup sese bürünür. Kalbi güzeli sevmek, kalbin güzelliğini görmekte marifettir. Bu güzellik saklıdır. İncitilmesin, hor kullanılmasın diye gizler Allah. Çünkü bu güzelliğe yakın olmaya herkes layık değildir. Arayıp bulana müjdeler olsun.
Hz. Mevlana diyor ki, “ Bitkinin güzelliği, tohumun iyiliğinden, insanın güzelliği ise kalbinden gelir.” Özün iyi olacak. Aslın temiz olacak. Yüzü güzele 40 günde doyarsın da, huyu güzele 40 yıl doyamazsın. Yolumuz da, yönümüz de kalbinden ışık saçanlara doğru olsun. Karanlıkta kaldığımız da 'Ben buradayım' diyecek, gecemizi gündüze çevirecek insanlar yanımızda, yakınımızda olsun.
Annelerin duası boşuna değildir; “Allah seni iyilerle karşılaştırsın” (amin)