Her sabah yeniden. Yeni mutluluklarla uyanmak bir başkadır. Her sabah var olanla birlikte yaşama gözlerini açabilmek ve uyanmanın verdiği mutluluğu ve sevinci genel olarak sizlerin bakımına, ilgisine ve sevgisine gereksinimi olanlarda görebilmek ne güzeldir.
Tabii her sabah görebilmek, hissedebilmek ve onu yaşamayı denemekte gerek. Her sabah var olanla mutlu ve sevimli başlamak gerek o güne o elimizdeki güzelliklerle başlayabilmek.
Yaşamın bir şartı Yaşamda geçmişimizle barışık olmak ve geleceğe umutlarla bakabilmek. Geçmişimizle hala kayıtsız şartsız barışamadık. Her ne kadar var olanla ve birlikte yaşamak zorunda kalsak da, “Mutlu yaşam “geçmişimizle barışmanın ve yeniden gönülden ve kalpten affedebilmemizden geçer. Bir anlık, hiçbir şart koymadan, kayıtsız ve şartsız affetmek gerek
(Vergeving zonder voorwaarden)
Yüzyıldır var olan doğal ve insani olmayan kin, nefret, düşmanlık ve birileri birbirimizi sevmemizden rahatsız olan bir proje. Evet birbirimize karşı politizeve doktrine edilmiş sözde siyası düşünme, farklı yaşam ve inan grupları.
Ne kadar çok kaybımız var?
Çok zaman unutulan sevgi, bir ömür çile, mahpus ve fikirsel ve düşünsel kölelik gibi insanı mutsuz eden bir Sünni bölünmüşlük ve geri kalmışlığımızın en önemli etkenlerinden birçoğu.
Belli ki birileri yazıyor, bizde oynuyoruz Her gün var olanla yetinmek ve her olanı komplo teorilerine bağlayan birisi değilim ama var olan dünya egemenliğini ve dünya sermayesinin geleceğini garanti altına alanların olduğu kesindir. Bu bir yönetim, ülke, vakıflar ve belki de dünyayı yöneten3000 binden fazla para, dolar ve avro milyarderlerinin senaryosunu yazarak bizlere oynattıkları “Yaşam tiyatro oyunu“.
Bu kirli oyunu devam ettirmek isteyenler bu kirli oyunları her dönemde sahneye konacak ve oynayacak aktörleri ve figüranları da olacak. Benim artık o derecede ilgimi çekmiyor.
Arttık onların Televizyonlarına günde 30 dakikadan daha da fazlada bakmıyorum. Günlük ve huzurlu ve mutlu oluyorum, geçmişi kayıtsız ve şartsız affederek. Hepinizin gönlü güzel ve sevimli olsun.
