Hasan Hüseyin’lerin Entegrasyon Sorunu mu Var?


  • Kayıt: 08.04.2023 12:34:17 Güncelleme: 08.04.2023 12:34:17

Hasan Hüseyin’lerin Entegrasyon Sorunu mu Var?

Nejat SUCU

Hasan Hüseyin, Hollanda’da üçüncü nesil olarak doğan, Nevşehir’in Avaonos İlçesi’nin Ayhan Köyü’nden bir ailenin çocuĝu. Liseden sonra üniversite eĝitiminde, Ulusalararası Ticaret Bölümü’nü bitirmiş ve mastırını tamamlamış. Bir Hollanda firmasında uluslararası danışman olarak çalışıyor.

Kendisi; İngilizce, İspanyolca, Almanca, Türkçe ve Hollandaca dillerini rahatça konuşabiliyor. Kendi uzmanlık alanında umutla geleceĝebakması gerekirken, birçok emsali gibi, Hollanda’ya ait olmadığını, günden güne daha fazla hisseder olmuş.

Geçen seçimlerde, çok da büyük beklenti içinde olmamakla birlikte, doĝal ve duygusal tepkiolarak KANS Parti’sine oy vermediĝini belirtiyor.

İlle de savaşta ölmek mi gerek?

Amerika’da Uzak Doĝu’dan gelen göçmenler uzun yıllar ayrımcılıĝa uĝradılar. Toplumun dışında kalarak, Amerika’da ticaret faaliyetlerinde belirgin bir ekonomik güç deoluşturmuşlardı.

Ne zaman ki, çocukları ve torunları 2. Dünya Savaşı’nda Amerikan Ordusu’nda yer alarak Amerika’nın siyasi, ekonomik ve kapitalist çıkarları için öldüler; işte o zaman eşit vatandaş olarak kabul edilir oldular. Tıpkı bu şekilde, Mali’de ve Afganistan’da geçmiş yıllarda Hollanda ordusunda yer alan ve görev anında yaşamlarını kaybeden Faslı ve Türk göçmenlerin olduĝunu biliyoruz. Buna rağmen, eşit ve asil vatandaşlar olarak kabul ve katılım için uzunca bir yolumuzun olduğunun da farkındayız.

Bilene anlatmaya gerek yok ama, bugün Türk ve Faslı gençler her ne kadar değerlerinin altında ilgi görseler de Hollanda toplumunda var olan değerleri 10 yıl öncesine göre 3 kat daha fazla.

Gözü kör olsun bu kapitalist sistemin! Var olan insan değerini ve eşit vatandaşlığa giden yolu bile arz ve talep mekanizması belirliyor.

Entegrasyon sorunu yok

Geçtiğimiz eğitim ve öğretim yılında eğitimlerini diploma almadan yarıda bırakan gençlerin oranının %25 artarak, sayılarının 30 bini bulduğunu okuyorum. Daha sonraki araştırmamda, bu sayının 1210‘unun Türk (%3) ve 1810‘nunun (% 5) Faslı eğitim çağındaki gençler olduğunu öğreniyorum. Bundan 20 yıl önce, eğitimlerini yarıda bırakan Türk ve Faslı gençlerin oranı yüzde %30’larda değil miydi?

Türk ve Faslı gençlerin entegrasyon sorunundan çok, “eşit yurttaş olarak kabul edilmemesi” sorunu var Hollanda’da. Öncelikle, kendimizi Hollandalı ve Hollanda toplumunun parçası hissedelim: Tabii ki, var olan kimliğimizden ve kökenimizden kopmayarak; onunla gurur duyarak. Biz yeter ki çok çalışalım; Hollanda toplumunda bir kat üst düzeyde eğitim, diploma ve beceriye sahip olarak Hollanda toplumunun içinde yer alalım; gerisini ise toplumsal dinamiklere bırakalım. Yeter ki biz isteyelim. Yarın, bugünden daha güzel olacak.