Politikayı yakından takip ederim ve geleceğe yönelik tercihlerimin daha isabetli olması için en doğruyu seçim tercihini yapmaya çalışırım. Çoğu zaman, bilinen ve bilinmeyen faktörlerin birleşimi bu tercihlerimizi etkiler.
Korkunun zorladığı bir tercih, sağlıklı değildir
Seçmenler, yazılı ve görsel medya ile sosyal medya tarafından, türlü beyin yıkama yöntemleri ve algı yönetimi metodları ile yönlendirilmeye çalışılır. Benim aradığım ise; seçim öncesi ve sonrasında, düşmanlık, kin, nefret, ötekileştirme, ayrımcılık, ırkçılık, yalan ve dolan içermeyen politik analizler ve değerlendirmelerdir. Ne yazık ki, bugüne kadar bu türdeki analiz ve değerlendirmeleri görmek kısmet olmadı.
Seçmen, devletin kurumlarından hak ederek aldığı emeklilik aylığını ya da asgari yaşam seviyesindeki gelirini kaybetmekten korkuyor. Bir de, “vatan millet, Sakarya” edebiyatı ile belirli bir kesim dışlanıyor ve yok sayılıyorsa işte o zaman korkularımız devreye giriyor ve akıllı bir tercih yapma imkanımız ortadan kalkıyor.
Finlandiya örneği
Finlandiya, İskandinav ülkeleri arasında en zengin olanlarda biri. Kişi başına düşen milli gelir açısından, 48 bin avro ile, Hollanda’dan sonra, Avrupa Birliği ülkeleri arasında beşinci sırada yer alıyor. Bu refah seviyesine rağmen, iktidarı elinde bulunduran koalisyon partisi, görevini artık yeterine getiremediği ve siyasi sorumluluğu taşıyamadığı için “sorgulayan seçmen” tarafından iktidardan indirildi. Siyasi partiler; halka ve hakka hizmet için vardır. Siyasi partiler; elit bir grubun, oligarşinin ve kendisini ayrıcalıklı gören bir tabakanın amacı ve aracı olmamalıdır.
Saygı ve sevgilerimle.
