Sevgi ve üzerine ne kadar güzel türkülerimiz ve halk deyişlerimiz vardır. Sevgi ve aşkın resimlerde ve heykellerde şekillendiğini de sıkça görürüz. Sevgi; insana, aileye ve çevreye göre değişkenlik gösteren bir duygu ve insanın ruh halinin dışarı yansımasıdır.
Kendisiyle barışık olmak
Son 60 yılda kendisiyle ne ölçüde barışık ve mutlu bir toplum yetiştirdik? Neden bir türlü mutlu, üretken, barışı benimsemiş ve bölüşümcü bir toplum yaratamadık? Aslında bize öğretilen, kendimiz için değil de ailemiz ve çevremiz için yaşamamızdır. Ama bu mümkün değildir. Çünkü, kendi egolarıyla dopdolu ve her egosunu tatmin edemeyeceği kesin olmakla birlikte, toplam egoların balansını bularak en az %51 mutlu olmayı deneyen insandır “mutlu Avrupalı birey”.
Benim gibi düşünmek zorunda değilsin…
Biz genelde etrafımızdaki, mahallemizdeki, şehrimizde ve ülkemizdeki her şeyin ve herkesin bize benzemesini bekler ve bundan da büyük haz alırız. Düşünüyorum da; herkesin bana benzemesi ne kadar sıkıcı olurdu... İnsanların arasında farklı düşüncelerin, inançların, renklerin ve yaşam biçimlerinin olması ne güzeldir…
Renklerin kardeşliği ve çeşitlik
Bahar ve yaz geldi de geçiyor bile. Biraz sonra çıkalım dağlara; görelim binbir çeşit ve renkteki çiçeğin açtığını ve görelim çiceklerin o güzelliğini ve kardeşliğini…
Yaşadığımız topraklar
Üzerinde yaşadığımız topraklar Hollanda ve Türkiye, 300 milyon insanı giydirmeye, yedirmeye ve doyurmaya yeter de artar bile. Yeter ki onun kıymetini ve o toprağı işlemesini bilelim.
Dededen toruna kalan varsıllık
Varsıllık modası sosyal barışı tehdit ediyor. Bir de, mal ve mülk biriktirmekle acaba etrafımızdaki fakirin, fukaranın brüt 1995 avro ile çalışan fakirin hakkını gasp etmiyor muyuz? Yasal olduğunu biliyoruz ama o günlük ve haftalık pastadan fazla pay alındığı zaman fakire, yoksula ve diğer gereksinimi olanlar için yeterli olmayabiliyor.
Sosyal barış, huzur ve sosyal adalet içinde yaşamak, sosyal paylaşımdan ve omuzları kalın olanların daha fazla yük taşımasından geçer.
Kutsal mutluluk
Adını ne korsanız koyun; ister sosyal devlet , ister ilahi adalet, paylaşmadan, kendini ve birbirini sevmeden toplumsal mutluluğa erişmek mümkün olmayacaktır. Mutlu olmayan toplumların ürettiklerinin ne bereketi ne de ağız tadı olacaktır. Onun için ki, o güzel ülkenin çoğunluğu, güzel insanları mutlu ve refah bir yaşamı hak ediyorlar.
Hepimize bu pazar sabahında ağız tadıyla mutluluklar.
Hoşça kalın