Haberlerde zaman zaman dikkatimizi çeken bir olay, Antalya'nın Konyaaltı semtinde yaşayan bir bayanın evinde üç kamyon dolusu çöpün bulunmasıyla gündeme geldi. Biriktirme alışkanlığının, bir çeşit biriktirme hastalığına dönüşebileceğini çoğumuz fark etmeyiz. Tüketim toplumu içinde, üreticilerin, vergi alan devletin ve adil kuralların eksikliği nedeniyle, biriktirme alışkanlığımızın zaman zaman sınırlarını aşabileceği bir gerçektir.
Biriktirme eğilimi elbette kişisel, yaşamsal ve ekonomik faktörlere bağlı olarak değişir ve birçok nedeni olabilir. Bir kişi için değerli olan bir şey, başkası için önemsiz olabilir; bu, koleksiyon yapma, koleksiyonunu sergileme ve hatta bu konuda harcama yapma şeklimizde yansır.
Geçenlerde bir köyde dolaşırken, bir evin bahçesini panayır gibi süslemiş gördüm. Birçok renkli hayvan ve bitki figürleri, yedi cücelerin maketleri ve binlerce avro değerinde harcanmış özel bir bahçe. Güzellik anlamında belki sınırlı olabilir, ancak bahçeyi süsleyen koleksiyon, ilgi çekici hale getiriyor.
Biriktirme hastalığı, bazılarının kişisel karmaşıklıklarını, korkularını ve güvensizliklerini tedarik edebilir. Sahip olma, güçlü olma veya lüks bir yaşam tarzı benimsemeyi yaşam felsefesi haline getirenler için daha fazla biriktirme alışkanlığı olabilir. Bir kadının neden 250 çift ayakkabısı olur veya bir erkeğin neden 100'den fazla saat toplaması gerekebilir?
Neleri Biriktiriyoruz?
Biriktirme, çok çeşitli şeyleri içerebilir, ancak genellikle elle tutulabilir materyallerle ilgilidir: altın, para, koleksiyon eşyaları, düğmeler, kitaplar, antikalar, arabalar, hatta bazı insanlar için saraylar ve filo gemileri.
1980'lerdeki Bhagwan hareketi gibi, bazı gruplar farklı yaşam tarzları ve koleksiyonlara olan ilgileri ile öne çıkabilirler. Ancak, bu tür lüks yaşam tutkusu zamanla sona erdi.
Ben Ne Biriktiriyorum?
Son yıllarda, az olanı ve sahip olmadıklarımı biriktirmeye çalıştım: renkli kalemler, defterler, kitaplar. Ayrıca, her türlü düşünce yayınını kütüphanemde ayrım yapmadan bulundurmak istedim. Her ne kadar biriktirdiklerimi dağıtmış olsam da, ömür boyu kullanmam için yeterli kalem ve kağıdımız var. Tabii ki, bunları iyi kullanmak ve insanlık ve çevre için önemli işlere dönüştürmek önemlidir.
Biriktirme Hastalığı
Biriktirme ve sahip olma arzusu, yaşadığımız şehir, bölge, ülke ve dünya kaynaklarına zorla el koymak için kullanılabilir. Bölgesel ve küresel sahip olma ve paylaşım savaşlarının temel nedeni, biriktirme ve sahip olma arzusu olabilir mi?
Bu yazının son pazar gününde, herkese mutlu ve huzurlu bir yaşam dilerim. Hoşça kalın ve saygılarımı sunarım.