Hollanda’da Ne Kadar Fakirimiz Var?
Zenginlik İçinde Yoksul Bir Yaşam: Hollanda'da
1980 yılından bu yana Hollanda'yı tanımış, sosyal güvenlik ve sosyal devlet yapısındaki gelişmeleri dikkatle takip etmeye çalışıyorum. 40 yıl öncesinde de kurallar mevcuttu, ancak insanlar ve yasaları uygulayan belediyenin hizmetlileri ihtiyaç sahibi düşük gelirli vatandaşlara, önyargılardan uzak bir şekilde yardım edebiliyordu. İnsana hizmet etme anlayışı, insancıl ve adil bir yaklaşım taşıyordu.
2022'de kişi başına düşen milli gelirin 45 bin Euro'yu geçtiği bir ülkede, birçok sosyal ve bireysel sorunun ardından çocuklarına ekmeği, sütü olmayan annelere tanık olmaya başlıyoruz. Bu insanlar, cami ve kilise gibi hayır kurumlarından yardım alabilmek için yardım taleplerinde bulunuyorlar. Her şehirde bulunan gıda bankalarından (500-600 kadar) haftalık gıda paketleri alıyorlar. Bu hak sahibi düşük gelirli insanların, göçmenlerin oranı oldukça yüksektir.
Manevi Yalnızlık ve Yoksulluk
Yalnızlık ve manevi yoksulluk, bireyden bireye ve toplumsal sosyal ilişkilere bağlı olduğu için ölçümü ve sınıflandırılması oldukça zordur. Bir kişi, yüzlerce kişinin içinde yalnız ve mutsuz hissedebileceği gibi, yalnız yaşayan bir kişi, gereksiz yere sosyal ve insan ilişkisi olmayan bir kişi de mutlu ve yalnız hissetmeyebilir. Genellikle kendi değer yargılarına göre değerlendirme yaparız. İnsan ilişkilerini, temelde beynimize kodlanmış değerlere göre ölçmek, farklı yaşam kültürleri ve gelecekler için yanıltıcı bir umut, mutluluk ve ütopya yolculuğuna yol açar.
Bu farklı sorunlarla yaşayan insanların genellikle düşük eğitim seviyelerine, fiziksel ve ruhsal olarak meslek eğitimine ve yüksek tempolu çalışmaya uygun olmayan yapılarına sahip oldukları gözlenmektedir. Bu insanların birçoğu, ömür boyu yoksulluk içinde yaşarlar ve yoksulluklarını kendi kültürlerini, çocuklarına ve torunlarına kuşaklar boyunca aktarırlar.
Kendi Kendine Yardım Edebilmek
Korona döneminde başlayan sosyal destek ve gıda paketleri yardımları kalıcı bir sisteme dönüşmedi. Fakir ve düşük gelire sahip insanlara verilen destek, Şubat'da Türkiye'deki deprem felaketi, Fas ve diğer yurtdışı yardımlarının Hollanda Türk toplumunun yoksullarına yardım etmediği başka bir sorunu ortaya koyuyor.
Başka bir sorun ise, alan elin geri vermemesi mi? Türk toplumundan fitre, zekat, kurban, bağış ve üyelik aidatlarını toplayan kuruluşlar, son 60 yılda Türk göçmen toplumundaki yoksulluk ve yalnızlık sorunlarıyla ilgilenmediler. Kendi ayakları üzerinde durmak için Türk toplumundan gelen desteklerle ayakta kalan dini cemaatler, camiler, mescitler, eğitim ve barınma vakıfları, "Hep bana" politikaları yüzünden yoksulluk, işsizlik ve yalnızlık sorunlarından hep uzak kaldılar. Sorunları kabul etmeyen toplumsal organizasyonlardan çözüme katkı sağlayacak girişimler beklemek hayal ütopyası olurdu.
Hollanda'da kişi başına düşen milli gelir 45 bin Euro'yu aştı. Zengin bir ülkede yaşanan olumsuzlukları ve yoksullukları gözden geçirirken, 21. yüzyılın hastalığı olan yalnızlığa da dikkat etmemiz gerekmektedir. Hollanda'da yapılan bir araştırmaya göre, Hollandalıların %15'i, yani 1 milyon 700 bin kişi yalnızlık çekiyor. Yalnız yaşama ve yalnızlık oranı 2000'lerde %5 iken bugün bu oran %15'e yükselmiştir. Yıllar önce çocuklar için "Çocuk Denetçisi" politikacıları uyarmıştı.
Hollanda'da 400 bin çocuk, maddi veya manevi sıkıntılar içinde büyüyor. Her 10 aileden biri ayda net 1600 Euro'nun altında bir gelirle geçinmek zorunda kalıyor.
Fakir Türk Emeklileri Asgari Ücretten Daha Az Gelire Sahip mi?
Hollanda'da 50 yaşını doldurmamış Türk göçmenler, tam emekli aylığı AOW alamamaktadırlar. İşveren Emekli Sandığından gelen emekli aylıkları da Hollandalı emeklilere kıyasla yetersizdir. Sıkı bir mal ve mülk rejimi olan ek bir ödenek (AIO - aanvulling) başvurusu da Türk emeklilere yardımcı olmuyor.
2023 öğretim yılında başlayan ve 2023-2024 yıllarında devam edecek olan ücretsiz yemek uygulaması, düşük gelirli ailelerin çocuklarına 700 okulda ücretsiz yemek sunacak. Bu uygulamanın devam edeceği ve Hollanda'da yoksulluğun ciddi bir sorun olduğu söylenebilir.
Çözüm İçin Önerilen Adımlar
Son 20 yılda, Hollanda'da kurumsal ödenek ve enerji yardımı gibi yardımlar dijitalleşmiş ve bu, bazı Türk yaşlıları için yardımlara ulaşmayı zorlaştırmıştır. Dijital bilgi eksikliği nedeniyle hak sahibi olan Türk yaşlılar, Enerji Desteği gibi yardımlardan yararlanamamışlardır.
Hollanda'da bulunan borçlar, yoksulluk ve yalnızlık sorunlarını çözmek için öncelikle kabul etmemiz ve belediyelere başvurarak mevcut çözümleri aramamız gerekmektedir. Sorunları göz ardı ederek çözemeyiz.
Hollanda tarihinde bir ilki temsil eden Fakirlikle Mücadele Bakanlığı, Mart Rutte VI kabinesinde kurulmuş ve yoksullukla mücadeleye odaklanmıştır.
Son Korona pandemisi krizi ve Rusya-Ukrayna savaşı, enerji maliyetlerindeki yüksek artış ve %17'ye varan enflasyonla birlikte, 2022 yılında enerji desteği ödemelerini etkiledi. Enerji desteği payları 800 Euro, 500 Euro ve iki kez 190 Euro olarak belirlenmiş, enerji fiyatlarına tavan fiyat getirilmiştir. 2023 yılında ise vergi iadeleri ve enerji destekleri devam etmektedir.
Belediyeler, fonlar ve Hollanda hükümeti, enerji tüketimini azaltan konut izolasyon projeleri, yenilenebilir enerji kaynakları gibi özel ve tüzel projeleri desteklemekte ve 250'den fazla destek ve sübvansiyon sunmaktadır.
Hollanda'da 1 milyon kişi günlük masraflarını karşılamakta zorluk çekmektedir, bunların 600.000'ini çalışanlar oluşturuyor. Genel Hastalık Sigorta primlerini ödeyemeyen veya gelirleri yeterli olmayan 300.000'den fazla Hollandalı bulunmaktadır.
Her şehirde gönüllüler tarafından yönetilen Gıda Bankaları mevcut ve ihtiyacı olan fakir ve düşük gelirli kişilere her hafta gıda ve yardım paketleri sunmaktadır. Ayrıca, birçok Hristiyan Yardım Kurumu ve belediyelerin sosyal hizmet ve yardım birimleri, çeşitli özel yardım paketleri ve hizmetler sunmaktadır.
Ruh sağlığı yardımı ve danışmanlık hizmetlerinden yararlananlar, 2022-2023 döneminde yıllık 385 Euro'yu kendileri ödemek zorunda kaldılar. Bu insanlar, ruh sağlığı tedavilerini kesmek veya takip etmekte zorluk çekiyorlar.
Birçok alınan önlem ve yürütülen çalışmaların yanı sıra, fakirlik ve yalnızlık sorununu tamamen çözeceği beklentisi oldukça düşüktür. Temel nedenlerden biri, insanların kendi yaşamlarını fakirlik içinde devam ettirme eğilimleridir ve bu konuda değişimlere ve toplumsal değişikliklere karşı direnç göstermeleridir.
Tüm insanlar gibi, başlangıçta fakir bir şekilde yaşamaya başlayan Türk göçmenleri, eşitsiz şartlarda olmalarına rağmen zengin bir ülke olan Hollanda'da fakirlikten refaha doğru ilerleyebildiklerini gözlemliyoruz.
Yaşamın temelinde bulunan arz ve talep mekanizmasının etkisiyle, Hollanda'nın birçok bölgesinde büyük bir işgücü gereksinimi ve istihdam olanağı artık kimlik, köken veya isme bakılmaksızın göçmenlerin yaşam standartlarını yükselten bir mekanizmaya sahiptir. İşverenlerin artık kalifiye elemanlarda önyargı veya ayrımcılık yapma lüksleri olmadığını belirtmek önemlidir. Saygılarımla.
Nejat Sucu