Yaşamdan Yüksek Beklentiler, Mutluluk ve Mutsuzluk


  • Kayıt: 28.11.2023 21:52:12 Güncelleme: 28.11.2023 21:52:12

Yaşamdan Yüksek Beklentiler, Mutluluk ve Mutsuzluk

Yaşamda, en yüksek beklentileri olan, yüksek eğitim, kariyer, iyi kazanç, çok mal ve mülk, çocuklarını akademik eğitim yapmaları, evlilik beklentileri gibi beklentilerimizi sıralayabiliriz. Bireysel beklenti ve yaşamın hedefleri her bireye, yaşanılan toplumsal olanaklara göre değişim gösterse de insanlığın bir ömür boyu beklentileri sınırsız ve yeni umutlarla doludur.

Yüksek Beklentiler Mutsuz Ediyor mu?

Bunun araştırmasını yapmadım ama, yaşamdan yüksek beklentileri olan bireylerin hayal kırıklıklarına uğramaları, beklentilerinin gerçekleşmemesi ve göremedikleri ilgi ve beklentiler kendilerinin daha da mutsuz olmasını sağlayabilir.

İki Metre Pazen ve Basma

Basma ve Pazen elbise, dimi, gömlek dikilmek için Nevşehir Çarşısından alınan bir kalın ve tüylü ve diğeri ince ve kaygan kumaşlardı yıllar önce. Çiftçilikle uğraşan Sucu ailesi ailesinin kadınlarına yılda 2 sefer 4 metre Pazen ve Basma kumaşları alınırdı. O anlık kadınlarımızın mutluluğunu ve memnuniyetlerini yüzlerinden görmeniz çokta zor değildi.

Ödünç Alınan İskarpin

Göre'de, kadınların giydikleri Naylon denen ayakkabıları vardı. Nevşehire gitmek ve gidebilmek için, İskarpin parası olmayan kadınlar, komşu kadınlardan bir günlüklüğüne ödünç ayakkabı alırlardı. Ya şimdi? Kadınların belki 40 çift, her türlü renkten ve cinsiyetten ayakkabıları var, O kadınlara göre daha mı mutlular, onu söylemek biraz zor.

Şeker Helvası..!

Geleneksel köy düğünlerinde hanımlar gelin kızla birlikte Salı günleri Nevşehir Damat İbrahim Paşa Hamamı'na giderlerdi. Hamamda Nevşehir simidiyle, Tarsus Okyay Şeker Helvası ikram edilirdi. O an, o Helva o hanımlar için çok çok önemliydi. Helva yediklerini övgüyle anlatırlarlardı. O zaman her köşe başında dönercilerimiz ve lokantalarımız yoktu. Bir de o ailenin o kadar hanım ve ailenin yemek giderlerini karşılayacak bütçesi de yoktu.

O zaman, Nevşehir'de sayısı çok az olan lokantaya gitmek kimsenin aklına gelmez ve kadınlarda öyle bir beklentide olmazdı.

Ya şimdi? Beklentiler arttı ve gelir düzeyi yükseldi. Tüketim toplumunun bir parçası olduk. Bir kadının yüzlerce elbisesi, evde kullanacakları çeşit çeşit aksesuarları ve bolca elektrikli ev eşyaları var. Varlık ve sahip olunan metaller o kadınlarımızı mutlu etti mi?

Hollanda'da Yaşayan Göçmenler

Hollanda'da yaşayan göçmenlerin mutlulukları bireysel olup, çok zaman bireysel başarılar ve sahip olunan varsıllığa rağmen mutlu ve sahip olunanla tatmin olma yaşaman zengin ülke ile bağıntıda da olmayabilir. Hollanda'da bazı mevki ve görevlere sahip olmak ve görevin kalıcı olması Türkiye'ye göre daha zordur. Onun için belirli bir yüksek eğitimle ve belirli bir meslek grubundan gelen Türk göçmenlerinin mutlu olamadıklarını ve beklentilerinin gerçekleşmediğini görmekteyiz. Aile eğitimi tabiki o bireyin gelecek yaşamında büyük etki yapmaktadır.

Belirli Bir Gruba Ait Olmak ( Behoefte om erbij te horen – sociale behoefte )

Hollanda'da aile çevresi ve akrabaları olmayan göçmenler, bir gruba ait olmak ve bir gruba ait olarak kendini özelleştirerek o grupsal faaliyetlerin ve sağlanan çıkar ve hizmetlerden faydalanmak duygusu Türkiye'ye göre daha güçlüdür. Hollanda'da belirli bir gruba, inanç ve din temelinde örgütsel oluşuma katılan kişi ve aileye diğer Hollanda-Türk toplumunun fertlerinden daha fevkalade, kıymetli ve en iyi oldukları duygusu empoze edilmekte olup, bireyin egoları pof poflanlanmaktadır.

Kendi kültür ve inançlarının öğrenilmesi ise, belirleyici, dominant Hollanda kültürüne karşı asimilasyon korkusuyla kendi çocukları kuruyabilme duygusu da en önemli toplumsal etkiler ve tepkilerdendir.

Nerede Kalmıştık?

“Olduğun, sahip olduğunla mutlu ve tatminkar olmak, daha güzel ve iyisi için çalışmak”

Söylemesi ve yazması kolay ama, gelin bir de siz düşünün. Bireysel mutluluktan mutlu, başarılı, barışçıl, huzurlu ve refah toplum

Nejat SUCU