Neden Mutsuz Olduk, Bizler Eskiden Daha Çok Mutluyduk?


  • Kayıt: 30.12.2023 11:54:34 Güncelleme: 30.12.2023 11:56:14

Neden Mutsuz Olduk, Bizler Eskiden Daha Çok Mutluyduk?

50 yıl önce, renkli televizyonlarımız, laptoplarımız, dokunmatik ekranlı telefonlarımız ve internetimiz yoktu. Nevşehir'de her köşe başında dönercilerimiz de yoktu. Eskiden tükettiklerimiz az, temiz, öz, doğal ve sağlıklıydı.

Eskiden, çayın ve kahvenin de 40 yıl hatırı vardı. İnsanlar Göre'nin o köy odalarına çay içmek ve o doğal, yaşanmış hikayeleri dinlemek için bir araya gelirlerdi. İnsanların büyüklerine saygısı ve küçüklerine sevgisi vardı. Kurallar belirgin ve var olan yazılı olmayan gelenek ve göreneklerin kuralları belirgin, katı ve cezai yaptırımları vardı.

Göreliler hep birlikte, ortak ve kolektif, bir arada yaşamlarını kıl kanaat geçinip giderlerdi. O ahır odalarının, tandırların, tandırların üzerine kurulan ve yemek yenilen iskembeler vardı. İnsanlar kendi, kayadan oyma ahır odalarında, hayvanları ile birlikte hep birlikte mutlu ve huzurlu yaşıyorlardı.

Ne hayvanların yalnızlık, ne de insanların yalnızlıktan kaynaklanan ruh ve sağlık sorunları vardı. Artık, Avrupa'da psikolojik sorunların tedavisi için atlar kullanılmaktadır. Aynı zamanda ekonomik değeri olan hayvanların doğumunda her an yanlarında bulunmak mümkündü.

O tandırlarda, yemek pişer, kaymak dökülür, tandır ekmeği yapılır, Göre'nin ünlü "Kurutulmuş kaburgalı Tandır kuru fasulyesi" pişer. Birde yemekler, armut veya şimşir kaşığı ile yemekler bir tabaktan yenirdi. Ne kadar bazı olumsuzlukları olsa da, ortaklık, ortak paylaşım, yavaş yiyen ve hasta olan düşünülürdü. Çok zaman bilerek doymadan kalkılırdı. Çünkü, siniyeye ve işkembeye oturanların hepsinin ortak yeme hakkı olduğu bilinir ve bu uygulanırdı.

Burada zayıf ve hasta olan çocukların ve yaşlıların yavaş yemesinden kaynaklanan yeterli derecede beslenememe gerçekleşmemesi için aile için bilinen ve yaşamın bölüşümüne bağlı yaşam sözleşmesi vardı.

Kadınlar, Nevşehir'e giderken birbirlerinin iskarpinini ödünç alırlardı. Kadınlar, her düğünde gelin kızla birlikte, Nevşehir Damat İbrahim Paşa Hamamı'na giderdi Salı günü sadece hamamda, kadın çalışanlar ve kadın ziyaretçiler bulunurdu. O zaman lüks olan Nevşehir Simidini ve Tarsus Okyay Tahin Helvası yemeleri bile onları mutlu etmeye yeterdi. Ne o Pekmez kaynatma, Yufka yapma, Bulgur kaynatma, ne de Erişte ve Şehriye kesme gelenekleri kaldı. O yılların hep birlikte imece ve yardımlaşma usulüyle insanların birbirlerine dayanışması ve yaşamlarını bir kaç günlükte olsa festival havasına çevirmeleri sosyal yaşam ve barış için çok çok önemliydi. Tabiki sosyal olan dedikodu da hiç bitmezdi. Burada, anneler, ebeler oğullarına ve torunlarına da, çalışkan ve huyu ve suyu güzel hanım kızları evlilik adayı olarak gözden geçirirlerdi. Evlenmeye aday hanım kızlar içinde, kendilerini gösterme ve ispatlamak için iyi bir fırsattı. Kimin kızı ne kadar çok patates topluyor. Tarlada ve bahçede yenilen yemekteki hareketlerine bakılır ve daha sonra aile büyüklerine danışılır ve "Allah'ın Emri Peygamberin Kavliyle" yeni bir evlilik kurumuna talip olunurdu. Bu arada, kızlar ne kadar protesto etse de, ağlayan ve sızlanan kızların gönlü olduğu düşünülürdü. Yıllar geçti, 50 yıl öncesine Göre Kasabası'nın da 20 çift ayakkabısı, dolaplarına almadığı kadar elbiseleri ve bankalarında 3 günlük ömre 9 günlük yetecek kadar paraları da oldu. Mutlu olamıyoruz mu? Toplu yaşamayı, bölüşümü bırakarak ben ve bencil egolarımızı tatmin edecek bir yaşam biçimine geçiş yaptık. Paylaşılmayan ekmek, paylaşılmayan azık ne kadar çok ve bol olursa olsun o eskisi gibi lezzetli değildir. Elma yerken, elindeki ve ağzındaki Elmayı kapan ve paylaşan bir kardeşlik ve arkadaşlık vardı. Düne göre, bugün o ne bolluk Bugün Gelderland eyaleti Twente şehrindeki geri dönüşüm mağazasına (Kringloopwinkel). Aman Yarabbim o ne bolluk, okuyamayacağınız kadar kitap, roman ve yazamayacağınız kadar kalemler ve defterler.

Nejat SUCU