İki Arada Bir Derede Kaldığımız Hollanda Gurbeti’nden?
Bize Hollanda’da yaşayan Türk toplumunu tanımlayan söz bu olsa gerek “İki arada bir derede kalmak”.
Yaşamda, tek bir doğru bildiklerimiz ve doğrularımız yoktur. Yaşantımızda bütün bildiklerimizi, yaşadıklarımızın doğru olduğuna inanır ve öylece hareket ederek insan ilişkilerimizi de ona göre belirleriz. Aslen kesin doğru ve doğruculuk yoktur yaşamda. Daha çok gerçekçilik ve gerçek olanlarla ilgili duygular, ilişkiler ve gerçekçekçilik vardır yaşamda.
Bazende yıkanan beyinler, programlanmış zeka ve ona göre yeni teknolojik bilgi ve bilgi üstünlüğü. Bilgi ve teknolojik üstünlüğe sahip olanlar “Sütünün kaymağını” yemeye devam edeceklerdir. İnsanın çok zaman yanıldığı kadar, inandığı dünya ideolojileri ve uygulamaları bir anda hayal kırıklığı yaratabilmekte ve bir anlık süt dökmüşü kedi gibi olabilmekteyiz. Her zaman. İdealistler, ülkücüler, Pantürk, Panislam fanatik ve ortodoks olanlar yaşamları son 100 yılda hayal kırıklıklarıyla doludur. Gelecek yıllarda çok farklı olmayacaktır.
Bugün Orta Doğu’da dökülen kan, vahşet, zulüm ve milyonların açlığı sebebi ve kullanılan din İslam değildir ve olmamalıdır. İnsanların belirli kötü emellerine kullanılmış inançlar her zaman olmuştur ve olagelecektir.
Bunun yanında Berlin Duvarı yıkıldığında, bir Sosyalist arkadaş “Berlin duvarı üzerimize yıkıldı” demişti. Yıllarca emek verilen umutlar, inançlar, işkenceler ve hapislerden sonra, insani ideolojilerin bir anda yıkılması tabii ki insan psikolojisi için kabulü zordur ama insan zamana uyarak öz eleştiri de yapamıyor.
Yaşamda siyah ve beyazın yanında bir gri rengin ve yaşamın olması gerekir.
Bir bakıyorum ben kendim, Hollanda’ya yerleşim, iş, istihdam, meslekler eğitim Hollanda’ya kök salma ve toplumsal kardeş payımızı büyütmeden, Hollanda vatandaşlık yasasını ve imkanlarını, Hollanda’da kalıcı olmayı anlatırken, diğer bir yazımda Hollanda Geri Dönüş uygulamasını ve verilen teşvik ödeneğini anlatıyorum.
O bir anlık emeklilikte memlekete dönüp “Güneş panelli 100 metrekare sebze sera yapıp ve üretileni ihtiyacı olanlarla paylaşmak, ortaklaşmak ve birlik yaşamını mutlu kılabilmek”i düşünürken, diğer yanda Hollanda’da yaşlılık ve yaşlanmayı da göz ardı edemeden geçemiyor. Yaşamış Hollandalıların dediği gibi “Is vol met contrasten en tegenstrijdigheden”.
İşte yaşam bir anlık ve bir arada karşıtlar içerisinde uyum ve akılcılık içerisinde birlikte olabiliyor.
Hoşçakalın.
Nejat Sucu/Almelo