Hollandalı Sarı Güzelinin Hikayesi


  • Kayıt: 10.06.2024 09:58:56 Güncelleme: 10.06.2024 09:58:56

Hollandalı Sarı Güzelinin Hikayesi

Nejat SUCU

İnsan ve doğa arasında her zaman bir uyum ve uyuşmazlık olduğu kadar (kontrastlar), insan ve doğa arasında bilinmez ve kendine ait cazibesiyle bir ruh ilişkisi tarihler boyunca devam edegelmiştir.

Ne zaman yorulan, hırpalanan, yok edilen doğal bitki ve hayvan yaşamı (flora ve fauna) insanı terk ettiğinde, insanoğlunun küresel açlık, kıtlık, yokluk ve yalnızlık sorunlarıyla baş başa kaldığını görmekteyiz.

Faunasını ve florasını korumayan insan ve ülkeler, gelecek yılların iklim mültecisi olmaya aday, ama kimse kendi zenginliğini paylaşacak yeni komşular istemiyor şehrinde ve ülkesinde.

Bunun yanında, kendine gerekli olan bilim ve teknoloji, kendi evrensel ticari ve para üstünlüğünü devam ettirecek beyinler ve beyaz yakalılar 27 AB ülkesinde "Welkom."

Evet, Kapitalizm ve Emperyalizmin temelinde var olan sömürge felsefesi ve mantığı bugün de devam etmekte olup, gelecekte de fakir ülkelerin harikulade beyinlerini satın alarak, daha kaliteli bir yaşam ve hür tüketim egolarını tatmin etmeye devam edecek.

Fakir ülkelerin yetiştirdiği üstün beyinler gelecek yıllarda yeniden yollara düşerek Kapitalizme ve Emperyalizme hizmet edecekler. Beyin göçünün temelinde bilgi ve teknoloji sömürüsü yatmaktadır.

Hollanda’da Sarışın Güzeller Güzeli

Uzaktan bir güzele, bir güzelliğe imrenirsiniz ya, veya gözünüz kalır ya, aklınızı başınızdan alır ya; onun gibi anlatılması zor bir sapsarı, sarının güzeli, sarılık ve güzellik. Yakından gördüğünüz, hissettiğiniz ve o sarhoş edici koku, renk güzelliğinin cümbüşünü gördüğünüzde yanılmadığınızı anlarsınız.

Sakin, sessiz bir köydesiniz. Kimse size karışmıyor. Niyetler kötü olmadıktan sonra, düşmanlık hislerinin olamayacağını kabul ederek bir de güzel mavi gökyüzü size “Gününüz aydın ve bu hardallar gibi sarı sarı güzeli olsun” dercesine bakıyor.

Yalnız, birileri vardı ki varlığım onların pek de hoşuna gitmedi. O kocaman bahçenin sahibi gibi, tüm nektarını kovanlarına sokabileceklerini zanneden o bal arıları.

Bir ömürde tüketemeyecekleri balın ve serveti biriktiren, o bencil, sahip olma hırsları sonsuz, sınırsız, gereksinimi olanlarla paylaşmayan insanlara benziyordu bizim bal arıları. Hoşçakalın.