Hem Ağlarım, Hem de Gelin Giderim


  • Kayıt: 13.06.2024 10:07:13 Güncelleme: 13.06.2024 10:07:13

Hem Ağlarım, Hem de Gelin Giderim

Nejat Sucu

Eskiden Anadolu’da, evlenecek gelin kız, ana ve baba evinden çıkarken, bol bol ağıt tutturur ve kimse de hanım kızların gözyaşına olumsuz bakmazdı. Hem ağlamak hem de gitmek birbirinin parçaları ve ikizler idi. Ağlamayana "Ne kadar da hevesli, gözünden bir damla yaş bile akmadı" diye kınanır ve arkasından dedikodu olurdu.

Bu sabah 3 çocuğu ile geleneksel Somalili bir anneyi gördüm. İstenmeyen ülke Hollanda’ya yaşam için Ter Apel şehrinde bulunan Mülteci Başvuru Merkezi'nde çekilmiş bir resim. Garip ve karşıtlıkların arttığı zor yıllarda yaşıyoruz. Hollanda’ya yerleşmek için mülteci başvurusu yapan gelenekçi ve inançlarına sıkı sıkıya bağlı bir hanım ve çocukları. Hollanda’da uzun bir maraton bekliyor onları. Maratonu ilk 100’de bitirmiş olsalar bile, Hollanda’da var olan konut, gelir öteleştirme, kültür çatışması, kabülsüzlük, gelir, fakirlik, yalnızlık ve bir ömür ruhsal sorunlar onları bekliyor.

En önemlisi ise tamamen inanç ve kültür değerlerine ters düşen, bilinmezlerle dolu bir gelecek bekliyor bu Somalili aileyi. Hollanda’da kurulacak yeni hükümet ile mülteci başvurusunun kabulü ve rahat bir yaşam çok da kolay olmayacak.

Tarih Tekerrürden mi İbaret?

1960’lı yıllarda Anadolu’dan ve Türkiye’den Avrupa’ya kaçak gelen Türk işçilerin çektiği çilenin yanında meleklerine ve çocuklarına kavuşamayan binlerce iş gücü ve iş göçü. Evet, her delikanlının umuda bir yolculuğu vardı.

Mülteciler Neden Hollanda’ya Gelir?

Hollanda’da son yıllarda politikacıların ağzında sakız olan gelecek güvencesi (toekomstzekerheid). Mülteciler Hollanda’ya sağlık, bakım, gelir, konut ve çocuklarına eğitimi, iş ve aş olanakları olduğu için geliyorlar. En önemlisi ise “yaşam güvencesi” (levenszekerheid).

Türk Göçmenler de Günah Keçisi Buldu (Zondebok)

Evet, Türk göçmenler de Hollanda’ya gelen göç ve mülteci akımına karşılar. Hollanda’da 60 yılda güçlü egoların geliştiği bireysel bencillik, yeni komşuları ve mültecileri istemiyor. Kendi huzur ve rahatlarının bozulacağından korkuyorlar. "Asielzoekers geldiler, bizim de kıymetimiz azaldı." Bunun yanında Faslı ve Türk göçmenlerine verilen destekler ve sübvansiyonlar azaldı.

700 Milyar Euro’ya Yaklaşan Silah Ticareti

Üretilen ve satın alınan silah giderleri toplamı 700 milyar euroyu bulmakta. Tabii ki bu silahlar oyuncak değil. 56 ülkede iç savaş ve savaşın olduğu bir küresel yaşamdan bahsederken, yine bölüşüm, yine kapitalist ve emperyalist güçlerin atlarını istedikleri gibi koşturdukları bir yaşam alanı. Bu silahlar çelik-çomak oynamak için değildir herhalde. İnsan yaşamının çok da önemli olmadığı bir dünya ve bunu eleştiren ve silahlanmaya karşı olanların seslerinin daha az çıktığı bir zaman diliminde yaşıyoruz.

Cumhur ve millet olmanın kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk ne güzel bir medenî, dahi teşhisi ve söylevi: "Yurtta sulh, cihanda sulh / vrede in eigen land, vrede in de wereld". Bu söz Mustafa Kemal Atatürk tarafından 20 Nisan 1931’de söylenmiştir.

Saygılarımla,