Önce İğneyi Kendimize, Sonra Çuvaldızı Başkasına Batıralım mı?


  • Kayıt: 14.06.2024 18:41:55 Güncelleme: 14.06.2024 18:41:55

Önce İğneyi Kendimize, Sonra Çuvaldızı Başkasına Batıralım mı?

Nejat SUCU

Yıllardır Hollanda’da, Hollanda’daki Türk Sivil Toplum Kuruluşlarını iyi yönettiğimizi düşünürüz. Bunlar, vakıflar, dernekler, camiler, komiteler, politik partiler, federasyonlar, çalışma grupları, danışma ve tavsiye kurumlarıdır.

Genelde de yanılırız. Genelde yapılan faaliyetler, ya da öncekilerin tekrarıdır. Güncellik ve Hollanda kamuoyunu ve politik gelişmeleri kendi lehine çevirmek için gerekli uzman ve kaynaklara da sahip değillerdir.

En büyük sorun ise var olanı görmeyip, yenileşmeden yana olmamak, toplumsal değişime açık olmaktır. Toplumsal duyarlılık ve katılımdan uzaktırlar. Bir faaliyetin ve projenin hazırlanmasında, karar anında ve uygulanmasında toplumsal katılım ve uyumdan uzaktırlar. Katılmak isteyenler, partizan, siyasi ve dar görüşlü sözde yöneticiler tarafından uzaklaştırma ve katmama metotlarında başarılıdırlar.

Vatan, millet ve sakarya?

Vatan millet ve sakarya terimleri, toplumsal dinamiklerin güçlenmesi ve toplumsal bir niteliğin, hak ve hukuk arayışında gerekli olan “Toplum harcının çimentosu ve kumudur.” İyi ve zamanında kullanılmayan harç, zamanla kurur ve taş haline dönüşür.

Hollanda’da demagojik, ütopik, şövenist, bölücü, ötekileştirici politik söylevler artık prim yapmamakta ve Türk toplumunun geleceğine olumlu bir katkı sunmamaktadır. Tabii ki bazı yöneten efendiler için bir sosyal, siyasi, ekonomik ve kültürel grubu içinden bölerek en güzel hakim olma ve yönetme metodu olarak da tanımlayabiliriz.

Korona pandemisi

Korona pandemisi, evde kalma, lockdown ve diğer tedbirler bizlerin bir araya geldiği kantin, dernek, kulüp, vakıf ve federasyonlara nasıl bir etki ve tepki yaptığını bile araştırmadık. Bilimsel araştırma ve yorum yapacak bağımsız bir kuruma da sahip değiliz Hollanda’da.

Bu konuda nasıl bir politik, sosyal, ekonomik ve kültürel çizgi izlenmek isteniyor onu da bilmiyoruz. Bu konuyu komplekslerimizden uzak tartışmak gerek. Her tartışmanın bir sonucu mutlaka karanlık bir gecenin güneşli bir gündüzü günleri göreceğimiz kesindir. Tabii ki görmesini, hissetmesini, koklamasını ve güneşi yaşama dönüştürmesini bilirsek.

Sonuç ve verim..!

Genelde yapılan faaliyetlerden ve projelerden sonuç alınmaktan uzak ve ilgisizlik, tecrübesizlik ise toplumsal kurumların toplumu yeterince temsil edemediklerini gözlemekteyiz. Ben ilk önce çuvaldızı kendimize ve iğneyi de başkalarına batıralım derim. Hoşçakalın.