Seçim istedik, ancak Mark Rutte karşıtı Türk seçmen ne istedi, tam olarak bilinmiyor. Fakat Rutte'ye NATO Genel Sekreteri olma yolu görünüyordu. Rutte’nin politikaları, Amerika Birleşik Devletleri’nin küresel “Barış ve Savaş” (Vrede en Oorlog) politikalarıyla paralellik gösteriyor. Mark Rutte, 1 Ekim 2024'te NATO Genel Sekreteri (Secretaris-Generaal van de NAVO) olarak göreve başlayacak.
Biz gelelim Hollanda’ya. Hollanda tarihinde bir ilk olan, seçilmemiş başbakan Dick Schoof, PVV, VVD, BBB ve Pieter Omtzigt’in NSC’si koalisyonuyla kurulan parlamento kabinesi, zorunlu bir evlilik misali göreve başladı. 2025 yılı bütçesini (Begroting/Miljoenennota), 17 Eylül’de Hollanda’ya tanıttı.
Hollanda’yı yönetmenin yanı sıra Dick Schoof kabinesinin bir görevi daha var: Mevcut mülteci krizini çözmek ve gelecek yıllarda mülteci sayısını azaltmak. Bunun için Avrupa Birliği ve Hollanda Anayasası'nın dışına çıkarak özel yetkilerle “Noodwet Vluchtelingen” (Mülteciler için Olağanüstü Hal Yasası) uygulaması planlanıyor. Hükümet, her ne pahasına olursa olsun, Hollanda seçmeninin isteklerini yerine getirmek istiyor.
Hükümetin uygulamayı düşündüğü “Van Noodwet tot Crisesrecht” (Olağanüstü Hal Yasasından Kriz Hukukuna) tavsiyeleri için Hollanda Danıştayı'ndan (Raad van State) hükümete ve Hollanda Temsilciler Meclisi'ne gönderilecek raporu bekliyor.
22 Kasım seçimlerinde 20 temsilci ile Hollanda Temsilciler Meclisi'nde yer alan Pieter Omtzigt, oy kaybetmeye devam ediyor. Bugünkü tahminlere göre (Peiling), Pieter Omtzigt’in partisi NSC, 3 temsilciye kadar düşmüş durumda. Dick Schoof hükümeti ise şimdiden halkın güvenini kaybetmiş görünüyor. Şu anda koalisyon hükümeti, Temsilciler Meclisi'nde 88 temsilci ile temsil ediliyor.
Gelecekte Danıştay'ın vereceği rapor, Hollanda hükümetinin kalıcı olup olmayacağını belirleyecek. Bu arada, NSC parti lideri Pieter Omtzigt’in önümüzdeki günlerde vereceği politik kararlar, yeni Hollanda kabinesinin ömrünü de belirleyecek.
Mevcut sorunların yanı sıra, çözüm bekleyen çözümsüzlükler, gelecekteki yaşam ve güvenlik (Bestaan en Toekomstzekerheid) konularını daha da zorlaştırıyor. Hollanda'nın sorunu, zengin Hollanda halkının sahip olduğu refahı kaybetme korkusuyla, yeni göçmenler ve mültecilerle paylaşmak istememesinden kaynaklanıyor.
Ancak karamsar olmaya gerek yok. Hollanda’da yaşamayı arzulayan milyonlarca göçmen var. Benim gönlüm, yeniden Yeşil Sol, Sosyal Demokratlar ve Sosyalistlerin, göçmenlerle birlikte iktidara giden yolda umut olmasını istiyor.
Umudu, yağdan bir kıl çeker gibi çekmek, siyasetin ve Hollanda'yı yönetmenin özüdür.
Saygılar.