Geçen bir yazımda Hollanda Sosyal Güvenlik Sistemi’nin babası Willem Drees’ten bahsetmiştim. Bu vesileyle, benim yakın tarihimde tanıma olanağına sahip olduğum, Türk göçmenlerin “Babası” olarak anılan Hollanda İşçi Partisi (PvdA) Parti Grubu Başkanı ve Başbakan Joop den Uyl’den (1919–1987) bahsetmeyi bir görev bildim.
Karizmatik bir lider olan Joop den Uyl, işçilerin ve Hollanda’da yaşayan göçmenlerin daha iyi bir yaşam, yüksek gelir, konut ve eşit politik haklar elde etmesi için mücadele etmiş ve özellikle Türk göçmenler arasında çok anlamlı bir yer edinmiştir.
Göçmenlere Verilen Eşit Haklar
Hollanda’da Türk göçmenlerin eşit haklara sahip olmasını sağlayan iki önemli düzenleme bulunmaktadır. Bunlardan ilki, 1986 yılında göçmenlere tanınan Seçme ve Seçilme Hakkı (Kiesrecht); ikincisi ise 1992–1997 yılları arasında uygulanan ve kısmen devam eden “Hollanda Çifte Vatandaşlık Hakkı” (Optie-regeling) uygulamasıdır.
Nejat’lar, Ahmet’ler, Mehmet’ler ve Ali’ler
Bugün Hollanda’da belirli bir politik katılım seviyesine ulaşmış Türk göçmenlerin; şehir ve bölge meclislerinde üyelerimizin, milletvekillerimizin, polis ve devlet memurlarımızın varlığı, Sosyal Demokrat Parti PvdA’nın sağladığı olanaklar sayesinde mümkün olmuştur. Ancak, bugün bile geçmişte tanınan bu yasal hakları geri almak isteyen birden fazla politik parti bulunmaktadır.
Hollanda Vatandaşlığının Faydaları
Hollanda’da çifte vatandaşlık, 200’den fazla görev ve hizmetten faydalanma imkânı sundu. Avrupa Birliği ülkelerinde vizesiz dolaşım, eğitim, iş ve ikamet olanakları sağladı. Hollanda vatandaşlığı ile Türkiye’de iş, kontenjanlı eğitim, burs, uzun süreli ikamet ve yeniden Hollanda’ya dönüş imkânı da tanıdı. Bugün 10.000’in üzerinde Anadolu göçmeni çocuğunun akademik kariyer yapma şansı bulduğu Hollanda’da, Sosyal Demokrat politikaların katkısı tartışmasızdır.
Bu arada Hollanda’nın politik tarihindeki önemli figürlerden biri olan Ruud Lubbers’i (1989–1994) de unutmamak gerekir. O, başbakan olduğu dönemde Türk ve göçmen toplumuna “Gelin, hep birlikte Hollandalı olalım; Kraliçemiz, sizin de Kraliçeniz olsun” çağrısını yapmıştı. O yılların politikalarını ve politikacılarını özler olduk.
Gelecekte sosyal adaletin hâkim olduğu bir toplumu hak ettiğimiz özlemiyle… Hoşça kalın.
