Bir amca Hollanda’da doğan ve büyüyen gençlerin, kendi geleneksel değer yargılarından farklı olan gençlerin nasıl olurda kendi geleneklerine uygun bir eğitim ve kültür değerleriyle bezenmelerini mümkün olduğunu sordu?
Aslınlan cevap hem zor hemde çok kolay Hollanda’da hakim olan özgür, bencil ve bireysel yaşamdır. Bireysel yaşamı destekleyen yasal düzenlemeleri ve toplum kültürünü değiştiremeyeceğimize göre, toplumsal bir tek renklilik ve kültürel yaşama geri dönülmeyeceğine göre Hollanda toplumunu var olduğu gibi kabül etmek ve kendi bireysel ve ailesel ve toplumsal kültürü kendisiyle barışık yasamaktan geçtiğini bilerek ve bilmeyerek uyumlu vatandaş olmaktan geçtiğini söylemek mümkün.
Farkı kültürün içinde kendin kültürünü yaşayabilmek
Farklı yaşam ve Türk kültürlerini, aslında bir tek tip Türk kültürüde yoktur, hep birlikte yaşamak mümkün değil mi ? Var olan değişik değer yargılarına saygılı ve bireysel özgürlükleri sınırlamadan harmoni içindeyan yana ve iç ıçe yaşamakta mümkün tabiki.
Ev kültürünün ( sub – cultuur ) dışında genel var olan sokak ve toplumsal değerlere saygılı ve mümkün olduğu kadar katılarak katılımcı toplumsal yaşamı ( Participatiesamenleving ) gerçekleştirme son yılların devlet politikaları.Katılımcı kültürde istenen iyi derecede Hollandaca bilmek, kalifiyeli ve nitelkli meslek eğitimini tamamlamak ve iş pazarında iyi bir başlangıç (Startpositie ) pozisyonuna sahip olmak hedeflenmektedir.
Etkileşim, değişim ve gelişim?
Birey ve toplumun etnik ve inanç temelindeki küçük yaşam grubları zaman içerisinde değişime, gelişime ve yeni kimliğe ulaşırlar. Genelde belirli bir yaştan sonradeğişim daha yavaş olup, ilk ve ikinci nesiller var olan değerlere daha çok sıkı ve sıkıya bağlanmak isterler. Onun içindir Avrupa’da yasayan Türk toplumu daha çok gelenekçi ve muhafazakardır.Bunu en önemli nedeni, belirleyici kültür olan Hollanda kültürünün baskıcı (dominant) zorlayıcı ve etkileyici olmasıdır. Duysal ve günlük yaşamda bir nevi eziklik ve düşüklük duygusu ile yaşamak uyum ve asilime akültürasyonunda en büyük engeldir.
Farkına varmadan değişim (akültürasyon) Aslında her bireyve toplum değişime, yozlaşmaya ve yaşanan Hollanda toplumunun kendi kimliğı, kültürü ve İslam inancı ile toplumsal erimeye ve asimilasyona açıktır. Bu genel değişimi son 60 yılda açık gözle izleme imkanımız oldu.Genelde şikayet ederiz, Türk toplumu eski toplum değil diye .
Bireysel etkileşim ve gelişim toplumsal değişimi yanında getirmekte. Toplumsal değişimle birlikle, toplumsal merdivenin bir başamağı olarak katılımı yanında getirmekte. Toplumsal katılım da kaliteli bir yaşamı da birlikte getirmekte.
Erozyona uğrayan değerlerler
Bütün gelenek ve görenekler değişkendir. Belirli bir toplumsal kesimde değişim selin önüne katılarak çok hızlı olurken, belirli bir kesim selin akıntısına karşı her ne kadar direnmeye çalışsada yine kendi özünden belirli değerli parçalarını sele kaybeder. Kısacasıasimilasyon ve değişerek Hollanda toplumunun yeni vatandaşları oluşur. Bunun engüzel örnekleri Hollanda’nın sömergelerinden gelen Hollanda’lı Endonozyalı;ar ( Indische – Nederlanders ), Sürinameliler, ve Endenozya’dan Gelen Güney Moluklulardır ( Republiek der Zuid – Molukken / RMS ).
Belirli bir kesim uyum, entegrasyon birlikte gelen asimilasyon rüzgarına katılarak değişimle birlikte tamemen toplumsal değişime uğrarlar. Bunu en güzel örneğı Hollanda’da yaşayan Hollanda Endenozlarını( Indische – Nederlanders ) örnek olarak gösterebiliriz. Yıllar önce Endonozya’lıHollandalı’lar kendilerini Hollandalı’dan daha çok Hollandalı hissettiklerini okumuştum. Biz buna aynızamanda Kral’dan daha çok Kralcı diyoruz.
Belirli bir kesim ise kendi adacıklarını oluştururlar (Veilige nest)
Her ne kadar kendi adacıklarını oluşturan toplumsal inanç değerlerini korumak ve güvenli bir yaşamı tercih edenlerin olmasına rağmen, var olan adacıklar bir gün yok olacaklardır. Her ne kadar korumaya çalışırsa çalışılsın, ana okuldan başlayan, bir eğıtim, spor, eğlence ve iş yaşamında devam eden farklı yaşam biçimleri adacıklarının ne kadar güvenli ve geleceğinin olduğunu söylemek zordur.Bunlarda en güzel örneklerden birisi ise Lahey’deki Schilderswijk (Den Haag) incelenmesi güzel bir örnektir. 65 yıl önce başlayan göçmenlerin ikamet ettikleri Getto mahellelerini şehre yaymak ve siyah okulların dağılımını sağlamakta hedef Getto’ların oluşmasını önlemekti. Hollanda’nın bu konuda Belçika, Fransa’ya ve Ingiltere’ye göre başarılıolduğunu söyleyebiliriz.
Mutluluk her an ve her yerde Mutluluk toplumsal olduğu kadar bireyseldirde. Nerde, kiminle, nasıl ve hangi zaman diliminde yasandığı çok önemli de değildir. Mutluluk bireysel, bir aile ve toplumsalyaşam kültürü olduğu sürece yaşantımızın gerekli olan ruhsal zengiliğimize sahip oluruz. Tabiki bu yazımdaki tesbitlerimin yüzde yüz doğruculuğuda yoktur. Birde tesbit, yazmak ve konuşmak uygulamaktan çok daha da zordur.
Saygı ve sevgilerimle