Memleketten 3033 kilometre uzakta, Strasbourg’da Orta Çağ’dan kalma bir handa (kervansarayda/hebergement/herberg) misafirim. İçimde, ruhumda ve kalbimde adı konmamış bir sancı. Ne konuşacak birini bulabiliyorsun ne de dilini ve kültürünü biliyorsun. Odalar oldukça sade ve aslına sadık kalınarak, otantik biçimde korunmuş.
Uzun uzun duvarları incelerken, duvarda şair Faruk Nafiz Çamlıbel’in dizelerine rastladım:
“On yıl ayrıyım Kınadağ’ından
Baba ocağından, yar kucağından
Bir çiçek dermeden sevgi bağından
Huduttan hududa atılmışım ben…”
Kendime geldiğimde, ne Orta Anadolu’nun ne Niğde’sinde ne de Nevşehir’de, Meteris’te bir han odasında olmadığımı fark ettim. İçimin o karanlığına boğularak, denizde yüzme bilmeyen ve boğulacak olan birinin çırpınışı gibi etrafıma bakarken birden gözüme felsefi bir manifesto ilişti.
Ne var bu bildiride?
İnsanın bireysel gelişimi, yaşam kalitesi ve birçok bireysel hak ve özgürlük hakkında yazılmış güzel bir metin. Ne adı belli ne sanı… Dünyalı bir garip filozofun ve yalnız bir yolcunun kaleminden çıkmış gibi. O an fark ettim: geçmişte ne kadar yanıldığımı… 6 Mayıs 1972 tarihinde kaleme alınmış bir manifesto.
Uzun süredir zihnimi kurcalayan, araştırdığım bir konuyu bulduğumu hissettim. Nedir bu yanlış düşüncem? Hem sevindim hem de geçmişte faydasız geçen zamana üzüldüm.
Bireysel gelişim ve toplumsal sorumluluk…
Geçmişte, toplumsal gelişimi sağlayacağımıza; özgür, eğitimli, adaletli ve refah içinde bir toplumun kurulacağına inanıyordum.
Yanılmışım…
Özgür, refah içinde, eğitimli ve sağlıklı bireylerden oluşan gelişmiş bir toplumdan söz etmek, bana artık olanaklı görünmüyor. Önce kendimize bakmalı, kendimizi değiştirmeli ve geliştirmeliyiz. O zaman birçok sorunumuzun çözülmeye başlayacağına inanıyorum. Soru sormak ve kendimizi sorgulamak zordur; ancak sormayı öğrenmek, hakikate giden yolun başlangıcı olmalı.
Bireysel gelişimini tamamlamış, özgür düşünebilen, paylaşımcı ve adaletli bireylerden toplumsal sorumluluk doğar. Ve toplumsal sorumluluk taşıyan vatanların insanlarının, refah içinde ve mutlu olma olasılığı çok daha yüksektir.
Mutluluk dileklerimle… Hoşça kalın.