Zengin Hollanda’da 1 milyondan fazla kişi yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Yüzyıllar boyunca Hollanda’da fakirlik ve gıda yardımları, hayırsever insanların vakıfları, kiliseler ve kiliselerin oluşturduğu birlikler aracılığıyla (Caritas, Yunanca kökenli “charis = genade”, yani “lütuf” veya “liefdadigheid” - hayırseverlik) sürdürülegelmiştir.
Bugün, Hollanda genelinde 342 belediyenin (2027 itibarıyla 341) yüzde 95’inde yer alan toplam 530 dağıtım merkezinde faaliyet gösteren gıda bankaları, 1 milyon 150 bin kişiye haftalık gıda yardımı yapmaktadır. Bu bankalarda gönüllü çalışan sayısı 12 bini aşmıştır. Yıllık yardım edilen gıdanın toplam değeri 100 milyon euroyu bulmaktadır. Korona kriziyle birlikte son üç ayda başvurularda %5 ila %10 oranında artış yaşanmıştır.
Hollanda’da 100 yıl öncesinde de belirli bir kesim fakirlik içinde, borçlarla yalnız başına yaşamaktaydı. 1970-1975 yılları arasında binlerce Türk tekstil işçisinin Twente bölgesindeki fabrikalara çalışmak üzere gelmesine rağmen, o dönemin Hollanda İş Kurumu’na (Arbeidsbureau) 150 bin işsiz Hollandalı kayıtlıydı.
Fakirliğin Neden ve Sonuçları
Sosyal, ruhsal veya fiziksel engelleri olan bireyler iş piyasasında istenen performansı sergileyemeyerek, asgari ücrete eşdeğer malullük aylığı (WAO/WIA) veya sosyal geçim yardımı (Bijstand) gibi ödeneklerle geçimlerini sağlıyor. Toplamda bu ödeneklerle yaşayan kişi sayısı 4,5 milyonu aşmıştır.
Buna ek olarak, çalışarak ve asgari ücretin biraz üzerinde kazanan 600 bin Hollandalı da ay sonunu getiremiyor.
Asgari Ücret Ne Kadar?
1 Temmuz 2025 itibarıyla yasal asgari ücret (WML), %2,42 oranında artarak saatlik 14,40 euroya yükselmiştir. Aylık brüt asgari ücret ise 36 saatlik haftalık çalışma esasına göre 2.245,80 eurodur. Haftalık 38 veya 40 saat çalışanların asgari ücreti daha yüksek olmaktadır.
40 Yılda %500’lük Artış
Son 40 yılda konut, yakıt, eğitim, gıda, sigorta ve vergi giderlerinde %500’e varan artışlar yaşandı.
Koppelingswet ve Sosyal Denetim
1 Nisan 2003’te yürürlüğe giren ve yolsuzluğu önlemeyi amaçlayan Koppelingswet (Bağlantı Yasası), devlet kurumları ve bilgi bankalarını birbirine bağlayarak kayıt dışı kazançları tespit etmeyi mümkün kıldı.
Ancak bu uygulama, dar gelirli ve eğitimsiz göçmenlerin fakirleşmesini de beraberinde getirdi.
Sosyal Devletten Liberal Devlete
Devletin sosyal yükünü azaltmak adına bireylerden kendi geçimlerini sağlamaları bekleniyor. Yılda 30 bin euro vergi veren, sosyal yardım, kira ya da sağlık sigortası desteği almayan bir birey modeli teşvik ediliyor. “Çalışmak için yaşamak / Leven om te werken” sloganı bu anlayışın bir ifadesi. Sosyal yardım alma sınırları düşürülürken, vergi affından faydalanmak zorlaştırıldı. Kısaca, “Alta kalanların canı çıksın” politikası hâkim oldu.
Belediyeler ve Fakirlik Politikaları
Belediyeler, fakirlik politikalarını kendileri belirlemeye başladı. Fakirlikle mücadele, topluma katılımı ve eğitimi teşvik etmek adına projelere milyarlarca euro aktarıldı. Ancak bu yardımlar, sınırlı sayıda kişinin zenginleşmesine yol açarken, fakir yine fakir kaldı. Participatiewet yasası yeniden gözden geçirilerek güncel ihtiyaçlara göre yeniden uygulanacak.
Lüks Tüketim ve Borç Kıskacı
Tüketim kültürü ve liberal uyuşturucu politikaları, bağımlılıklara ve gelir kayıplarına yol açarak borç yükünü artırdı. Hollanda’da bugün, gelirinin büyük bölümünü uyuşturucuya harcayan 80 binden fazla esrar bağımlısı var.
Borç Affı ve Kayyumluk Sistemi
Borç affı ve kayyum atanması gibi uygulamalar, borçlunun ekmek bulamayacak hale gelmesini engelleyemiyor. Yerel yönetimlerin icra kuralları, borçluların çıkış yolu bulamamasına neden oluyor.
Gıda Bankalarına Karşı Direnç
30 yıl önce Almelo’da, dönemin PvdA’lı belediye meclis üyesi gıda bankasına karşı çıkmıştı. Bugün ise Almelo gibi fakir şehirlerde bile gıda bankaları kabul görmüş durumda. Almelo’da milyonerlere oran %1 iken, bazı şehirlerde bu oran %26’ya ulaşıyor.
Hollanda Gıda Bankaları
Mart 2020’de başlayan korona kriziyle birlikte gıda bankalarına başvurular rekor düzeye ulaştı. Hollanda’da en büyük gıda yardım organizasyonu, 171 gıda bankasını temsil eden Voedselbanken Nederland’dır. 10 bölgesel dağıtım merkeziyle hizmet veriyor. Bu kurum, hükümetten 60 milyon euro destek talebinde bulundu. 50 milyar euroluk korona desteği veren Hollanda hükümeti, ileride gıda bankalarına da destek verecektir.
Etnik köken belirtilmese de, bazı şehirlerde yardım alanların %35’i göçmen, mülteci veya yasa dışı ikamet eden kişilerden oluşuyor.
Biz Ne Yapabiliriz?
Peygamberimiz (s.a.v.) “Yanı başındaki komşusu açken tok olarak geceleyen bizden değildir.” buyurmuştur. Bu söz, komşularımıza yardım etmenin dini ve insani sorumluluğumuzu vurgular.
Örnekler ve Katkılar
Eredivisie hakemi Serdar Gözübüyük ve modacı Olcay Gülşen, Gıda Bankası’nda gönüllü büyükelçilik görevlerini üstlenmişlerdir. KFC 46 bin euro, Lidl ise şişe geri dönüşüm gelirlerini bağışlamıştır.
Kurban Kesimi Hollanda’da mı Olmalı?
Kurban bağışlarımızı Hollanda’da yaparak, kurban geleneğini yaşatmalı ve yardımı doğrudan burada ihtiyaç sahiplerine ulaştırmalıyız. Bayram coşkusunu evlerimize taşımalı, gelenekleri sonraki nesillere aktarmalıyız.
Kurumsal İhtiyaç
Bu alanlarda faaliyet gösterecek güçlü, kurumsal bir “Hollanda Türk Yardım Vakfı” kurulmalıdır. Etkin, şeffaf ve hesap verebilir bir vakıf, toplum olarak daha büyük başarılara ulaşmamızı sağlayacaktır.
Devam etmemi ya da yazının başka bir yönünü ele almamı ister misiniz?