Mülteciler ve İslam ülkeleri


  • Kayıt: 07.10.2015 14:38:00 Güncelleme: 07.10.2015 14:40:00

Mülteci sorunu bütün hızıyla devam ediyor. Suriye’den yola çıkan bazı mülteciler Hollanda’ya kadar ulaştı. Uzun süredir mültecilere kapıları ‘çok az’ açık olan Hollanda birazda hazırlıksız yakalandı Suriye’ den gelen yeni misafirlere. Erasmus Universitesi’nin spor salonuna geçici yataklar konularak acil çözümler üretildi mesela. Sivil toplum kuruluşları birlik olup birşeyler yapmaya çalışıyorlar yaşanan insanlık dramına karşı. Kimi elbise topluyor hayırseverlerden, kimi de savaşın en mağdurları çocuklar için ‘oyuncaklar’ ayarlıyor. Çocukların yaşadıkları kötü şeyleri bir nebze olsun unutturabilir miyiz, onları azıcıkta olsun mutlu edebilir miyizin derdindeler.

 

Çatlak ses yok mu peki Hollanda’ da mültecilerle ilgili? Hiç olmaz mı?

 

Hepimizin hemen tahmin edeceği siyasetciler bütün güçleriyle karşı çıkıyorlar Suriyeli mültecilere. Hem de sadece Müslüman oldukları için. ‘Siz anladınız onu’. Daha doğrusu bunların kim olduğunu. Geçen hafta Hollanda Meclisinde konu gündeme geldi. Malum siyasetci mültecilerin Hollanda’ya gelmesine neden karşı olduğunu uzun uzun anlattı. Hollanda’ da kiralık ev için insanların sıra beklediğini ve ama mültecilerin hemen kiralık evlere yerleştiklerinden falan bahsetti. Gelen mültecilerle birlikte ‘teröristlerinde’ geldiğini anlattı. Bunun Hollanda ve diğer Avrupa ülkeleri için büyük bir tehlike olduğundan bahsetti. Buna benzer nedenlerden dolayı hiçbir mültecinin Hollanda’ ya kabul edilmemesini savunuyor.

 

Kanuşmasında benim en çok dikkatimi çeken ise, bölgedeki Müslüman ülkelerle ilgili kısmı. Neden diyor, Sudi Arabistan, Kuveyt, Katar, Umman ve Bahrey gibi ‘zengin’ müslüman ülkeler bu ‘Müslüman’ mültecilere yardım etmiyor? Neden bu ülkeler kapılarını kardeşlerine açmıyorlar? Onlar yardım etmedikleri ve kapılarını sımsıkı kapattıkları için bu insanlar Hollanda’ya kadar geliyorlar. Hemde nasıl bir gelme. Yolda ölen çocuklar, boğulan kadınlar, sınırlarda perişan olan yaşlı ve hastalar. Avrupa’daki ülkelere bir uçak bileti alıp gelmiyorlar. Boğulma riskini göze alıp, deniz yoluyla ulaşmaya çalışıyorlar kendilerine tamamen yabancı ülkelere. Hem dinleri, kültürleri, dilleri yabancı hem de yaşam şekli ve iklimi yabancı.

 

Dini ve kültürü farklı olan Avrupa ülkeleri kapılarını bir şekilde Müslüman Suriyeli mültecilere açarken, aynı coğrafyada bulunan Müslüman ülkelerin kapaması sorgulanmalı sanırım. Ve bu sorgulama keşke İslam karşıtı siyasetci tarafından yapılmadan önce Müslümanlar tarafından yapılabilseydi. Gerçekten ‘insan hayret ediyor’ bazı müslüman ülkelerin inanılmaz ‘duyarsızlığına’. İş lafa gelince en iyi müslüman kandileri ama ‘icraat’ söz konusu olunca çıt yok.

 

Bu yazıyı yazmadan önce çevremdeki insanlara bu konudaki düşüncelerini sordum. Aldığım cevaplar özetle şu şekilde: görüntüde Müslüman ama gerçekte öyle mi? ; şekilde müslümanlık; Müslüman sıfatları taşımayan müslüman gibi tepkiler. Ağrıma gidiyor dedi başka bir tanıdık. Müslümanlar böyle mi olmalıydı? Bu duruma mı düşmeliydi? İslam’ ın imajı büyük bir darbe daha yedi dedi bir başkası. Kendi din kardeşine bile yardım etmeyen ‘zengin’ müslüman ülkeler. Yardım edilmediği için ölen mülteciler konusunda yardım etmeyenler de mesul değil mi?

 

Bu hafta Avrpa Birliği ülkeleri acil bir toplantı yaptı ve 120.000 Suriyeli mültecinin önümüzdeki dönemde farklı üyle ülkelere yerleşmesi konusunda anlaştı.

Peki 57 üyesi olan ve İslam dünyasının hak ve çıkarlarını korumak, üye devletler arasında işbirliği ve dayanışmayı güçlendirmek için kurulan İslam İşbirliği Teşkilatı Suriyeli mülteciler için ne yaptı? Ben bilmiyorum ama belki ‘kefen giyip’ bir protesto yapmış olabilirler veya Cuma namazı çıkışı ‘herşeyin sorumlusu olan’ ülkeleri telin etmişlerdir.