Hollanda’da Kadınların Ekonomik Bağımsızlığı ve Türk Kadınların Rolü


  • Kayıt: 10.10.2025 21:35:48 Güncelleme: 10.10.2025 21:37:19

Hollanda’da Kadınların Ekonomik Bağımsızlığı ve Türk Kadınların Rolü

Ebubekir TURGUT

Hollanda’da kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik bağımsızlığı son yıllarda belirgin bir şekilde artmaktadır. Hollanda İstatistik Kurumu’nun (CBS) 2024 verilerine göre, ülkedeki kadın iş gücünün yalnızca %6’sının hiçbir geliri bulunmamaktadır. On yıl öncesine kıyasla bu oran %10 seviyesindeydi. Bu veriler, Hollandalı kadınların ekonomik olarak giderek daha bağımsız hâle geldiğini göstermektedir.

Kadınların İş Gücüne Katılımı

CBS verilerine göre, kendi geliri olmayan kadınların sayısı son on yılda 481 binden 321 bine düşmüştür. Bu durum, kadınların hem eğitim düzeyindeki artışla hem de iş piyasasına daha aktif katılımlarıyla doğrudan ilişkilidir. Utrecht Üniversitesi Sosyal Politika Profesörü Mara Yerkes, kadınların ekonomik bağımsızlığının artmakta olduğunu belirterek, “Artık kadınların çocuk sahibi olduktan sonra da çalışmaya devam etmesi daha doğal bir durum” ifadelerini kullanmaktadır.

Yarı Zamanlı Çalışmanın Etkisi

Bununla birlikte, Hollandalı kadınların büyük bir kısmı hâlâ yarı zamanlı işlerde çalışmaktadır. Yarı zamanlı maaş, kadınların tam anlamıyla finansal bağımsız olmasını zorlaştırmaktadır. Yerkes’e göre, “Kısmi zamanlı çalışmak, bireylerin kendi ayakları üzerinde durmasını güçleştiriyor.” NEVC (Hollanda Ekonomik Dayanıklılık Koalisyonu) araştırmalarına göre, Hollanda’daki kadınların yaklaşık %35’i hâlâ ekonomik olarak tam bağımsız değildir. Bir kadının ekonomik bağımsız sayılabilmesi için tam zamanlı çalışmada asgari ücretin en az %70’ini kazanması gerekmektedir.

Türk Kadınlarının İş Gücündeki Yeri

Hollanda’daki ekonomik dönüşüm sadece Hollandalı kadınlarla sınırlı değildir. Hollanda’da yaşayan Türk kadınları da iş gücüne giderek daha fazla katılmaktadır. Göçmen kökenli kadınlar arasında istihdam oranı son yıllarda düzenli olarak artmaktadır. Özellikle sağlık, eğitim, bakım ve küçük işletmeler alanında aktif rol üstlenmektedirler.

Birinci kuşak Türk kadınları, 1970’li ve 1980’li yıllarda Hollanda’ya aile birleşimi ile gelmiş ve çoğunlukla ev içi rollerle sınırlı kalmıştır. Ancak ikinci ve üçüncü kuşak Türk kadınları artık daha eğitimli, kariyer odaklı ve ekonomik bağımsızlığa önem veren bireyler olarak öne çıkmaktadır. Rotterdam ve Amsterdam gibi büyük şehirlerde yaşayan genç kuşak Türk kadınları, yarı zamanlı işlerle başlayıp daha sonra tam zamanlı pozisyonlara geçiş yapmaktadır.

Geliri Olmayan Kadınların Profili

CBS ve Utrecht Üniversitesi araştırmalarına göre, hâlâ gelir elde etmeyen kadınların çoğu evli ve ortalama 50 yaş civarındadır. Bu kadınların çocukları yetişkin olup, yaklaşık yarısı büyük şehirlerin dışında yaşamaktadır. Geliri olmayan kadınların dörtte biri Avrupa dışı ülkelerde doğmuş, dolayısıyla göçmen kökenli kadınlar arasında hâlâ ekonomik bağımsızlık konusunda zorluklar yaşanmaktadır.

Yerkes, bu durumun kuşak farkıyla ilişkili olduğunu belirterek, “Genç kadınlar için çalışmak artık çok daha doğal bir durum” demektedir. Bu bulgular, göçmen kadınların ekonomik katılımının kuşaklar boyunca değiştiğini ve genç kuşakların daha aktif olduğunu göstermektedir.

Devlet Politikaları ve Gelecek Perspektifi

Hollanda hükümeti uzun süredir kadınların iş gücüne katılımını artırmaya yönelik politikalar yürütmektedir. Bu politikalar arasında esnek çalışma saatleri, çocuk bakım desteği ve eğitim programları bulunmaktadır. Yerkes’e göre bu politikaların önemi açıktır: “Bir kadının eşi vefat ettiğinde veya ayrılık yaşandığında, ekonomik olarak ayakta kalabilmesi kendi gelirine sahip olmasına bağlıdır. Bu nedenle kadın istihdamı sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir güvence meselesidir.”

Hollanda’da kadınların ekonomik bağımsızlığı giderek güçlenmekte, Türk kadınları da bu dönüşümün aktif bir parçası haline gelmektedir. Kadınların iş gücüne katılımı, eğitim düzeyleri ve sosyal yaşamdaki artan varlığı, hem bireysel özgürlüğün hem de toplumsal eşitliğin temellerini güçlendirmektedir. Bu süreç, Hollanda’daki göçmen toplulukların ekonomik entegrasyonu ve kuşaklar arası değişim açısından da önemli bir göstergedir.