İnsanın kendisine kattığı eğitim, bilgi, beceri ve mesleki kazanımların boş olmadığı ve bunların belirli bir süre sonra bireysel, yerel, ülkesel ve küresel olarak geri döneceği, muhakkaktır. Ressam, bitirdiği bir resmine bakarak keyif alıyor “Benden bir tane daha var mı bu yedi tepeli İstanbul’da?” diye mırıldanıyor... Bir mobilyacı, tamamladığı kitaplığında renkli, renkli, çeşitli dillerden onlarca kitapları görür gibi oluyor ve hepsini bir çırpıda okuması gerektiğine karar veriyor…
Köleci tarih
Bir vatandaş, İsabel Allende‘nin “Denizin Altındaki Ada” adlı eserinde, Haiti adalarında şeker kamışı üretiminde kullanılan kölelerin tarihini okuyarak Hollanda’da sahip olduklarını daha iyi anlamaya çalışıyor. Hollanda‘nın kölelik tarihinden, bir milyondan fazla Asyalıyı ve Afrikalıyı esir ederek o zamanın milyonlarını ve bu günün milyarlarını nasıl kazandığını görüyoruz.
150 yıl sonra, Hollanda geçmiş karanlık tarihiyle hesaplaşıyor
Hollanda, köle ticaretindeki katkı ve kirli kazancından kaynaklanan ve verdiği elemden dolayı, köleliğin kaldırışından 150 yıl sonra bugün özür diliyor. Geçmişi ile hesaplaşan, özeleştiri yapabilen, olgun ve geçmişiyle barışık olmayı ve geleceği umutla kurmayı deneyen bir Hollanda toplumu var çünkü.
Her toplum, geçmişiyle yüzleşebilmeli. Her devlet, hatalarından dolayı özür dilemeyi bilmeli. Ve elbette, eskiden verilen zararlar bugün tanzim edilmeli...
Saygılarımla.