Topallayan ve Tökezleyen Toplumsal Çalışmalarımız

Topallayan ve Tökezleyen Toplumsal Çalışmalarımız

Hollanda'da sözde var olan, şekillerle değil, sözde ve özde Hollanda göçmen Türk toplumunu temsil eden Sivil Toplum Kuruluşları; vakıflar, dernekler, çalışma grupları, federasyonlar, birlikler, teşkilatlar ve hemşehri dernek ve vakıflarının son bir yıllık faaliyetlerine baktığımız zaman;

Yazılı, sözlü ve renkli Türk basınını iyi bir şekilde takip etmeye çalışıyorum. Başında geçen 2022-2023 yılı faaliyetlerine bakıyorum,

Neleri yapmamız gerekiyordu da, onları yapamadık?

Aslında zor bir soru. Gelecek yıllarda misyonu, vizyonu ve çalışma planı ve yaşam felsefesi ve geleceği olmayan bir vakıf, birlik, dernek ve federasyon çok başarılı olabilir mi?

Bilemiyorum. Geçen yıllarda aklımda kalan, kurumların, kuruluşların, Türk Sivil Toplum örgütlerinin organize ettiği aklımda kalan "İftar yemekleri". İftarlarda ve Ramazanlarda bir araya gelmek tabii ki güzel, var olan ortak kaderin ve geri kalmışlığı iyileştirmek için güç ve fikir birliği çok çok önemli.

Ama;

Hiçbir organizeden geleceğe yönelik planlar, misyon ve vizyon hakkında bir görüş ve fikir duyamıyorum. Bana göre bu konuda gelecek iftar yemek ve davetlerinde belirgin bir değişim olmalı.

Dediğim gibi, topallayan, tökezleyen ve uzun bir maratona hazır olamayan Sivil Türk toplumu temsili. Geçen yıllarda belirgin bir beklentimde oldu. Acaba bir özeleştirinin ve geleceğin yapısal Hollanda'da yaşamsal yer ve konumlarımız artık tartışılmalı.

Hep birlikte Neoliberalizmin güdümüne mi girdik?

Çok lafa gerek yok. Kapitalizmi, küçük burjuva olmayı sevdik. Artık bireysel egoların her geçen gün güçlenerek Hollanda'ya katılan bir Türk göçmen toplumu. Zengin ve lüks bir gelecek için Müslüman ve muhafazakar baba ve anne evinde artık çocukları ile Hollandaca konuşuyor,

Düşünüyor ve iyi biliyor ve ana dilini öğrenemeyen ve konuşamayan azınlık etnik grupların zamanla asimile olarak kendi Türk kimliklerini kaybedeceklerini. Ne yapsın? O uyumlu, saygılı ve yeni Hollanda vatandaşımıza da hak vermeden geçemeyeceğim.

Saygılarımla;

Nejat MUSTAFA