Çok Söze Gerek Yok: İstanbul'un Kent Lokantaları da Var

Çok Söze Gerek Yok: İstanbul'un Kent Lokantaları da Var

Sosyal Hizmet Uzmanı, Mustafa Nejat

Sosyal bir bakış açısıyla İstanbul'daki Kent Lokantaları ve Hollanda Modeli

Bir Hollandalı, bir liberal ve serbest piyasa savunucusu, bir Sosyal Demokrat ve son olarak da bölüşümü, kardeşliği ve çokkültürlülüğü savunan biri olarak bakıyorum hayata. Sosyal devlet ve gelecek güvencesiyle inşa edilmiş Hollanda'yı bir ağaç gibi hür ve kardeşçe bir toplum olarak görüyorum.

Ancak kapitalizm ve emperyalizm kanlı bölüşüm savaşlarından vazgeçmiyor. Sosyal devletin görevi ise halkının karnını doyurmak, barınma imkanı sunmak, beslenme, sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçları eşit şekilde karşılamak olmalı. Aslında Kent Lokantalarına 50 TL'ye bir öğün yemek için ihtiyaç duyulmaması gerekirdi.

Şubat ayındaki gözlemlerim, Türkiye'nin 1980'den sonraki en uzun soluklu ve derin ekonomik, politik, kültürel ve küresel krizlerin yumağında olduğunu ve bir çığ gibi büyüyen sorunlarla boğuşarak yaşam mücadelesi verdiğini gösteriyor.

Şehir Lokantaları, var olan yoksulluğun ve fakirliğin bir belgesidir. 10'dan fazla açılan ve açılmaya devam edecek olan bu lokantalar, aslında ekonomi çöküşü ve buhranlı yılların sonucudur.

Sebeplere bakmadan, sonucun gerekliliği olan Türkiye'nin 81 ilinin Sosyal Belediyeciliğini Hollanda ve Avrupa'dan desteklemek gerekiyor.

Belki de en kısa zamanda bir fon kurarak fitre, zekat, kurban ve hayırlarımızı Sosyal Belediyecilik Destek Fonu'na aktarmak, gerekli hizmete katkıda bulunmak, halka ve hakka hizmet ederek gönlümüzü ve ruhumuzu mutlu ve huzurlu kılmak en güzel duygu olurdu.

Saygılarımla,