Fakirlik ve Yoksulluk: Pastadan Pay Almamanın Sonuçları

Fakirlik ve Yoksulluk: Pastadan Pay Almamanın Sonuçları

Uzun yıllardır var olan fakirlik, yoksulluk, yalnızlık, eğitim, konut ve sağlık gibi yaşamın temelinde olan zenginlikten pay alamamak, kimsenin üzerinde durmadığı bir gerçektir. Payımızı artırmadıkça fakirin buhranı bitmek bilmez.

Hollanda'da kişi başı düşen Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) € 58 bin euroyken, neden 1 ile 1,5 milyon Hollandalı ve bunlardan 300 bininin çocuk olması durumunda fakirlik ve yoksulluk yaşanıyor?

Bunun sebebi, sahip olunan ailenin yaşam tarzından tutun da sosyal, ruhsal, bireysel ve geçmişle bağlantılı bir jenerasyondan diğerine aktarılan fakir emek vermeden kazanılan yaşam kültürü de önemli etkenlerden biridir.

Sorun kapitalizmin insana hakim olmasıdır. Kapitalizm ve emperyalizm insan beyinlerini belirli bir süre sonra yönetmeye, insan ve işveren insan aynen babası ve dedesi gibi kapitalistçe davranmaya ve yaşamaya çalışıyor.

Bir yılda üretim yapan çelik, metal, inşaat ve Gıda Holdinglerinden € 100 milyon euro kazanan Konya ve Kayseri işveren, çalışanın geçim ve çocuklarına eğitim giderlerini karşılamıyor.

Bugün Türkiye'de çalışanların %60'ı asgari ücretle çalışıyor. Evet asgari ücretle yaşamak ve hayatı devam ettirmek mucizesini, gezmek ve görmek var Konya'yı ve Kayseri'yi.

İşin garibi kimseden ses yok. İnsanlar suskun ve puskun. İnsanlar var olan sorunu analiz etmekten ve ona çözüm önergeleri getirmekten çok çok uzak. Hala para sayma makineleri nerede ve hangi marka sorusuyla uğraşıyor. Aslında sosyal medyadan var propagandist, partizan ve demagoglardan mantıklı düşünmelerini beklemekte yanılgı olurdu.

Babam Ahmet Sucu'nun 1964 İş Sözleşmesi

Babam 1964 yılında Hollanda'nın Hengelo şehrine göç eder. Hollanda'nın güçlü makine üreten firmalarından “Machinefabriek Stork”ta boyacı olarak çalışmaya başlar.

Geçen 1964 yılının Babamın İş sözleşmesi (Arbeidscontract) elime geçti. İş kolunun ağır ve kimyasal madde kullanımı oranında ekstra ek ödenekler (toeslag) var. Çocuk parası (Kinderbijslag) var. Süt ve anne ek ödeneği (melk –moedertoeslag) ve daha da ileri dedem Mucooğlu Sarıdayı Mustafa Sucu'ya ve babaannem Kafalakoğlu Hatice (Zeynep) Güney'e bile cep harçlığı var.

Çalışılan metal dökümde her gün bir litre süt ve diğer bayram ve özel dün 30 Nisan Hollanda Kraliçesi'nin doğum gününde izin ve F 100 günlük ek harçlık bile var.

Gezici Başöğretmen Dedem Şükrü Güney'in Atı Aklıma Geldi

Evet dedem Gülşehir ev Niğde havalisinde Gezici Başöğretmen olarak görev yaparken, sonradan dericizmelerini ve kamçısını gördüğünüz Atın'a devletin ödediği ek ödenek olması gayet olağan. Annemin anlattığına göre; Göre'li dedemin Ata'nın da aylık bağlandığını anlatırmış. Biraz özlem biraz da kıskanma olmalı.

Gökten Zembille İnmemiş İşçi Hakları

Evet Hollanda uzun yıllar sanayi devrimi ve sanayinin kar ve üretim hırsı oldukça yüksek, çalışma saatleri günlük 12 saatten daha fazla, iyi beslemeyen çalışanlar ve aileleri ile zengin daha zengin ve fakirde yoksulluk içinde.

Almelo ve Twente'de her gün Dokuma makilerinin arkasında 15 ve 16 yaşlarında yoksulluktan ve hastalıklardan (ince) ölenlerin olduğunu biliyorum. İşçi hakları ve bugün sahip olunan 32,36 ve 340 saat çalışma saatleri ve diğer çalışanların haklar uzun yıllar Sosyalistlerin, Hümanistlerin, Cumhuriyetçilerin, Sosyal Demokrat ve Sosyalist din adamlarının bir nitelik oluşturduğu sınıf