Hollanda’da seçme ve seçilme hakkına sahip, Hollanda tabiiyetinde olan 13 milyon 542 bin 467 seçmen, oy kullanmaları için davetiye aldılar (stempas/oproeping).
Kayıtlı Hollanda vatandaşı olan seçmenlerden, 6 milyon 253 bin 467 seçmen (%46,18) oylarını AB seçimleri için 6 Haziran'da kullandılar. Hollanda, 720 Avrupa Parlamentosu milletvekilinden kendi hissesine düşen 31 AB milletvekilini belirledi.
Yurtdışında yaşayan Hollandalı 90 bin 357 seçmenden 44 bin 345 kişi (%44,1) AB Parlamentosu için oylarını kullandılar. Kullanılan oylar dağıldığında, her bir AB milletvekiline düşen oy sayısı 201 bin 38 olarak Hollanda Seçim Kurulu (www.kiesraad.nl) tarafından kesin sonuçlar 19 Haziran’da açıklanmıştır.
6 Haziran seçimlerinde tercihli oyla (Voorkeurstemming) seçilme olanağı; yüzde %10 + 1 olarak 20 bin 104 oy olarak belirlenmiş bulunmakta. GL – PvdA ortak listesinin %21,09 ile birinci parti olmasına rağmen PVV gibi aşırı sağcı Hollanda koalisyon partisinin %16,97 ile ikinci parti olması düşündürücü.
Seçim Sonuçlarından Bir Haber
Hollanda’da son yıllarda oylarını artıran ve Avrupa'da iktidar olmaya aday aşırı sağ, milliyetçi, ulusçu, göç, göçmen, mülteci iş gücü göçü ve sonunda Müslüman karşıtı politikacılar, sözde AB’ye sahip çıkmaya hazırlanıyorlar.
Bizim Hollanda Temsilimiz Avrupa’da Yok
Hollanda’da yaşayan 500 bin Türk toplumunun 6 Haziran AB seçimlerinde, PvdA – GL ortak kombinasyon listesinde 8. sıradaki bir temsilcimizin olacağını düşünürken, listenin seçilmeyecek sırada iki adayın tercihli oy sayısını (20 bin 104 oy) geçerek Türklerin temsilcisi olacak arkadaşın Avrupa Parlamentosu dışında kalması gerçekleşmiş bulunmakta.
Yine Politik Temsilde Sınıfta Kaldık
Var olan toplumsal yılgınlık, bezginlik, "bana ne, bana ne faydası var" diyen, gelecekte politik beklentileri olmayan “iki arada bir derede” kalan 500 bin kişilik Türk toplumu. Oy vermenin ne derece gerekli olduğunu, adaylarımızı ve gelecek güvencemiz için ne derece önemli olduğunu Türk toplumuna yeterince anlatamadık ve Türk seçmeni, sivil toplum örgütleri, inanç grupları sınıfta kaldılar. Avrupa Parlamentosu’nda 2 veya 3 Fas kökenli milletvekilinin girebilmesi, bizim temsilde ve toplumsal politik uyumda sınıfta kaldığımız anlamına da gelir.
Oy Vermeme ve Sandığa Gitmeme Alışkanlığı
Çok önemli bulmayan, "bize benzemiyor ve bizim gibi siyasi düşünmüyor" diyerek hiçbir çaba göstermeyenler, yarın seçmen gerekli olduğunda onları sandığa götürmekte büyük heyecan vermeyeceklerdir. Oy vermemeye alışan Türk kökenli seçmen zamanla, sandığa gitmemeyi ve oy kullanmamayı bir alışkanlık haline getirecek ve gelecekte politik baskı gücümüzün azalarak ciddiye alınmayan bir Türk toplumu olarak yaşamaya devam edeceğiz Hollanda'da.
Saygı ve sevgilerimle.