Aslında Hollanda Türk toplumu, belirli, tanınan ve bilinen sorunlarla uğraşmaktan çok, sembolik, reklam amaçlı faaliyetlerle "Hollanda’da 60. Yılı: Türk İş Gücü ve Göçü Kutlamaları" kapsamında etkinlikler düzenlemektedir.
Ben karşı değilim ama aslında bu çeşit çok kültürlü, yerel, bölgesel ve ulusal faaliyetlerin kalıcı olması önemli. Ancak anlamakta zorlandığım konu şu:
Sessiz ve gündem yaratmayan Hollanda Türk-Müslüman toplumu. Sanki hiç mi hiç sorunumuz yokmuş gibi, kafalarımızı kuma gömerek Hollanda’da var olmanın gerekliliğini, anlamını ve artı değerimizi anlatmazsak, bizi daha dün Hollanda’ya gelen mültecilerle eşdeğerde tutarlar ve kantarın terazisinin bir diğer gözüne de bizi koyarlar.
Temsili Kurum ve Sözcümüz
Hollanda’da Türk göçmen toplumunu temsil edecek, seküler, bağımsız, partisiz ve dünyevi ideolojilerden uzak örgütlenme ve temsili gerçekleştiremedik. Her vakıf, dernek, federasyon ve İslami vakıf kendilerini 500 bin Hollanda Türkü’nün temsilcisi olarak görüyor. Tabii ki hizmetleri marjinallikten öteye gidemiyor.
Son 6 Ayda Neleri Üretebildik?
22 Kasım 2024'te Hollanda Temsilciler Meclisi ve 6 Haziran'da Avrupa Parlamentosu seçimleri geldi geçti. Bu konuda yükselen aşırı sağa ve anti göçmen, mülteci ve Müslüman toplumuna karşı politikalar hakkında fikir ve eylem birliği üretemedik.
Yetkililer Bilgisiz ve İlgisiz
Yetkili olanlar, suyun başında olanlar bilgisiz, yetkisiz ve etkisizler. O halde ben bir Hollandalı’dan farklı olmayan, Ersoy’a uğramış ve kendi kimliğini kaybeden bir Türk-Müslüman toplumu görüyorum. İşin garibi, kendini muhafazakar, Pan Türk ve Pan İslamcı olduğunu düşünen, inanan ve yaşadığını kabul eden bir toplum.
Var Olan Travmalarla Yaşamayı Öğrenmek Gerek
İnsan bir ömrü boyunca bireysel, toplumsal, ulusal ve evrensel travmalarla doludur. Önemli olan, insanın kendi ve çevre travmaları ile yaşamasını öğrenmesi ve yeni umutlarla yaşam ufkunu genişletmesidir.
Nazım Hikmet Ran bile her türlü ortamda umudunu hiç kaybetmemiştir. Bunu en güzel şekilde şu sözlerinde ifade etmiştir:
"Güzel günler göreceğiz, güneşli günler
Motorları maviliklere süreceğiz
Çocuklar inanın, inanın çocuklar
Güzel günler göreceğiz, güneşli günler
Motorları maviliklere süreceğiz."
Güne güzel ve güneşli bir pazartesi ile başlamak ne güzel. Saygılarımla.