Hollanda’da 700 okulda öğrencilere "Ücretsiz Yemek / Gratis Maaltijd" verilmektedir. 2023-2024 eğitim yılında, 1300 ilköğretim ve ortaöğretim kurumunda öğrencilere ücretsiz kahvaltı veya öğle yemeği sunulması için başvuruda bulunulmuştur. Son Mark Rutte IV koalisyon kabinesi, bu çalışma için ek bütçe olarak €166 milyon euro ayırmıştır. Projenin 2024'ten sonra devam etmesi, Eylül ayında Hollanda bütçesi Prens Günü’nde (Begroting 2025) ele alınacak olup, projenin devam etmesi beklenmektedir.
Her 6 okuldan birinin bu uygulamadan faydalanması beklenmekteydi. Geçen yıllarda çocukların aç karınla okula gitmesi büyük bir sorun olarak görülmekteydi. Hollanda Kızıl Haçı (Rode Kruis), Gençlik Eğitim Fonu (Het Jeugdeducatiefonds) gibi vakıflar bu uygulamayı organize etmektedir.
Okullar, ücretsiz yemek ve kahvaltı (Gratis maaltijd/ontbijt) organize etmekte; diğer seçenek ise çocukların ebeveynlerine Alışveriş Kartı (Boodschappenkaarten) verilmesidir.
Amerika'da Ücretsiz Beslenme Projesi
Amerika Birleşik Devletleri’nde, Demokratların iktidarda olduğu eyaletlerde Het National School Lunch Program (NSLP) beslenme programı, devlet, kâr amacı gütmeyen kurumlar, özel okullar ve anaokullarında 1 Temmuz’da uygulanmaya başlanmıştır. Yaşam giderlerinin artması ve hayat pahalılığı nedeniyle bazı ailelerin çocuklarının çantalarına koyacakları yiyecekleri temin edemediği bilinmektedir. Toplumsal fakirlikle mücadele, fakirlik içinde büyüyen 300 bin Hollandalı çocuk ve genç için en büyük toplumsal sorunlardan biridir.
Her dönem ve her yüzyılda, toplumun belirli kesimlerinde fakirlik içinde büyüyen çocuklar olmuştur. Gelecek yıllarda fakirlikle mücadele edilse de (Armoedebestrijding), köklü ve kapsamlı çözümler yakın zamanda gözükmüyor. Kimse kabul etmese de, en büyük sorun, egolarımızın sahip olma doyumsuzluğu olabilir. Son yıllarda Hollanda’da fakirlik içinde yaşayan aile oranı %4,6’dan %4,2’ye düşmüştür. Yine de, 18 milyonluk Hollanda’da fakirlik içinde yaşayan nüfus 1 milyona eşdeğerdir.
Göre Kasabası İlköğretim Okulu’nda Yıllar Önce
Göre Kasabası’nda 1970-1972 yılları arasında, her sabah saat 11.00 ile 12.00 arasında 400 öğrenci için unutulmaz bir heyecan yaşanmaktaydı. O yıllarda Birleşmiş Milletler gıda yardımı programı Het Wereldvoedselprogramma van de Verenigde Naties (WFP) ile okullarda beslenme programı (Het voedselprogramma) yürütülmekteydi. Nevşehir’den taş fırından gelen leziz, güzelce kızarmış kete ekmekler ve kocaman kazanlarda kaynatılan süt tozundan (Melkpoeder) yapılan süt ile 400 öğrenciye kahvaltı verilmekteydi. Yeterli beslenme olanağı olmayan aileler mutlaka vardı. En güzeli ise zengin ve fakir ayrımı yapılmadan her çocuğa içebileceği kadar süt ve beslenme imkânı sunulmasıydı. Sağlık yönünden içeceğimiz kupa bardağımızı evden getirmek zorundaydık. Kendi ineğimiz ve sütümüz olduğundan dolayı, ben süt tozundan yapılmış sütü içmek istemiyordum.
Gönül ister ki, her bireyin ve ailenin yeterli beslenme ve sağlıklı gıdalara erişimi olsun. Yazılmaz ama o yıllarda binlerce çocuğun ve gencin destek verilen gıda programları sayesinde yaşama tutunduğunu ve eğitimlerini tamamlama olanağı bulduğunu inanıyorum. O yıllarda en büyük ölümcül hastalık olan ince hastalığın (Tuberculose – Tbc) geçmiş yılların hikâyelerinde kaldığını gözlemekteyiz. Güzel olan, güzelliklerimizi yazabilmek ve anlatabilmek ne güzeldir bir pazar sabahında.