Brüksel’den Neden Hakkımız Olan Desteği Alamıyoruz?


  • Kayıt: 01.10.2024 06:15:43 Güncelleme: 01.10.2024 06:16:20

Brüksel’den Neden Hakkımız Olan Desteği Alamıyoruz?

Nejat SUCU

Avrupa Birliği ve Hollanda Türkleri olarak, yıllardır bir türlü hak ettiğimiz desteği alamadık. 500 bin Hollandalı Türk ve 5 milyon Avrupa’da yaşayan Türk toplumu olarak, ödediğimiz vergilerden hakkımız olan payı ne geçmişte aldık ne de şimdi alabiliyoruz. Yetkili kurumlar ve vakıflar ise bilgisiz ve ilgisiz!

Bir an önce ulusal bir temel amaç, hedef ve hizmet doğrultusunda, tarafsız, bağımsız, uzman, bilgili ve etkili bir yapıya kavuşarak, Hollanda’daki varlığımızı güçlendirmeli ve kaliteli bir toplum olma yolunda Avrupa Birliği destek fonlarından pay alabilmeliyiz.

Yıllar Önce Avrupa Birliği Destekli Avrupa Vatandaşlığı Projesi

Yıllar önce Hollanda’daki kurum ve kuruluşların düzenlediği, Almanya, Hollanda ve Brüksel’deki Avrupa Birliği çalışmalarını kapsayan "Avrupa Birliği Vatandaşlığı" (Europees Burgerschap) organizasyonu çerçevesinde, Brüksel’de Avrupa Birliği Ekonomik ve Sosyal Komitesi ziyaret edilmişti. O sırada Bulgar bir Avrupa Parlamentosu üyesi, Türklerin ve göçmenlerin AB desteklerinden ve programlarından yeterince faydalanmadığını belirtmişti.

Ne Yapılması Gerekir?

Bu konuda eğitime odaklanan, uzmanlaşan ve sadece bu alanda çalışacak bir kurum ya da enstitü oluşturulmalıdır. İlim ve bilim erbabına, akademisyenlerin beyin gücüne yeniden ihtiyaç duyuyoruz. Avrupa Birliği ve Hollanda, bizleri "alt kimlik", amaç, proje ve ekstra ilgi alanına giren yeni Hollanda vatandaşları olarak tanır ve bütçe ayırırsa, o zaman insan kaynakları ve projeler de oluşur.

Türkiye’den Destek?

Tabii ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğumuza göre, akla ilk gelenler T.C. Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği Başkanlığı ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı oldu. Daha geniş imkanlara sahip olan bu kurumlardan iyi faydalanmak gerektiğine inanıyorum.

Var Olan İlgi, Destek ve Proje Alanlarımız

Hollanda’da karşılaştığımız sorunlar ve bu alanda yapılabilecek ortak çalışmalar:

Hollandaca dili ve kültürü, katılım kursları.

Eğitim seçimi, kalifiye olmayan üçüncü nesil ve eğitimde geri kalmışlığın giderilmesine yönelik tedbirler.

Türk dili, eğitimi ve kültürünü geliştirme kursları.

İş ve istihdam yaratma konularında pilot projelere destek sağlanması.

Kadının topluma katılımı ve emancipasyonu (özgürleşmesi) hakkında bir dizi faaliyetler.

Gençlik sorunları ve gençlik bakım hizmet merkezlerinin faaliyete geçirilmesi.

Yaşlılık, sağlık, bakım, yalnızlık ve sağlık sorunları ile mücadele.

Boş zamanları değerlendirme projeleri ve katılım.

Sosyal bilimler, sağlık ve gelir kaynakları merkezlerinin kurulması ve hizmet faaliyetleri merkezi (DanışMerkezi).

Aile içi şiddet, parçalanmış aileler, çocuklar ve eşler üzerindeki etkileri ve mücadele faaliyetleri. "Bemoeizucht" (ilgilenme ve karışma metodu).

Bu hizmetlerin tamamen verilmediğini söylemek yanlış olur. Ancak bu konuları mercek altına almak ve daha güzel, verimli, toplumun refahını artırıcı pilot projeler ve kurumsallaşmaya yönelmekte fayda görüyorum. Siz ne dersiniz? Bu konuyla ilgili görüş ve önerilerinizi n.sucu@platformdergisi.com e-posta adresime bekliyorum. 

Hoşça kalın.