Gelecek Özlemlerimizi ve Hayallerimizle Yazabilmek Ne Güzeldir


  • Kayıt: 30.10.2024 16:19:38 Güncelleme: 30.10.2024 16:20:19

Gelecek Özlemlerimizi ve Hayallerimizle Yazabilmek Ne Güzeldir

Nejat SUCU

Çok zaman kendime sormuşumdur, “Ben ütopyacı, iyimser, hayalci, gerçeklerden uzakta mıyım?” diye. Aslında bu, bireyin kişisel gelişimi ve olgunlaşması için yapması gereken, olgunlaşmaya ve aydınlanmaya giden yolun gerekli olan suyu ve erzağıdır; gelecek özlemlerimiz.

Geçmişe özlem olmadan ve geleceği hayal etmeden, geçmişten geleceğe köprü kurabilmek ve yazabilmek o kadar da kolay olmasa gerek.

Geçmişi yeterli derecede yaşayarak, yaşamın tadını alarak anlamak ve geleceğe yeni umutlarla, heyecanlarla yaşayabilmeyi denemek önemlidir.

“Var olanla, sahip olduklarımızla tatmin olup mutlu olmak ve daha güzeli için 24 saat çalışmak.”

Bazen bir konu üzerine düşünürsünüz ama bir türlü kafanızda, belleğinizde veya beyninizde cevabını bulamaz ve olgunlaştıramazsınız. Beyinde olgunlaşmayan düşünce, plan ve projeyi kâğıda dökmek zor oluyor.

Uzun bir dönem bekler ve ertelersiniz, günün gece yarısı saat 03.00’te aklınıza gelir ve mutlaka kalkıp yazma gereği hissedersiniz. Yazmadığınız zaman, o anlık bazı püf noktalarını kaçırabiliyorsunuz.

Yazı kalır, söz uçar. (Wie schrijft, die blijft)

Yazmak ve kâğıda dökmek, belirli bir sistem içinde veya sistemsiz, dağınık, kuralsız ve bütün hatalarınızla birlikte yazmak, kalıcı olmanın ve verilen üründen meyve gibi sonuç almanın en güzel aracıdır.

Uzun yıllar sonra, yazılanı tekrar kullanmanız olduğu gibi, bazen de doğru bildiklerinizin soyutlaştığını ve bilinmezlerin artık bilindiğini görür, kullanılma süresinin dolduğunu fark edersiniz.

Bu yüzden zamanında yazmak ve yazılanı yayınlamak çok önemli. Bir de faydalı ve gerekli olanı insanların bilgisine ve hizmetine ulaştırmak gerek. Kabul etmek gerekir ki bir yemeğin, üretilen bir gıdanın, meyve ve sebzenin de bir kullanım tarihi (houdbaarheid tot) gibi bir zamanı ve tazeliği vardır.

İnsanın ise kullanım tarihi yoktur…

İnsanı tabii ki tüketilen gıdaların kullanım tarihiyle kıyaslamak doğru değildir; fakat kendini değiştiren, geliştiren, faydalı ve gerekli olan insandır. Bunu Batı Avrupa Ülkesi Hollanda’da yaş ilerledikçe çeşitli hizmetlerde yürütmek mümkündür. Yaş kemale eriştiğinde, birikim, bilgi, tecrübe ve medeni cesaretle yapabileceklerimiz, bildiklerimizden daha fazladır.

1200 Yel Değirmeni

Hollanda’da 1900’lü yıllarda kanatları dönen 12 binin üzerinde yel değirmeni bulunmaktaydı (windmolens). Bugün geride kalan 1200 yel değirmeni, gönüllü insanların vakıfları tarafından korunmakta, tamiri yapılmakta ve ziyaret günlerinde değirmenlerin çarkları dönmektedir. Bu insanlar, ileri yaşlarda olmalarına rağmen, toplumun antik ve kültürel değerlerini koruyabilmekte ve gerektiğinde yılda belirli bir miktar ceplerinden maddi katkıda bulunmaktalar.

Ayrıca, Hollanda devleti gönüllü hizmetleri teşvik amacıyla (vergoeding voor vrijwilligerswerk) yılda toplam brüt €2100 (10 ay x €210) tutarında bir geliri vergiden muaf tutmakta ve vergi iadesi ödemesi yapmaktadır. Tabii ki belgeli ve kurallara uygun olarak kayıt altına alınması gerekmektedir. Bu konuda Türk toplumunun binlerce vakfı, dernekleri ve federasyonları, vergi iadelerinden (gift) yeterli derecede faydalanamamaktadır. Gönüllü hizmet verenlerden Hollanda vergi almamakta ve ödenek alanlar için bu gelir sayılmamaktadır.

Sevgi ve saygılarımla,