Genellikle, yaşanan tüm olumsuzluklara, gereksiz savaşlara rağmen ben, olanaklarım dahilinde iyimser olmaya çalışıyorum. Bu konuda sağdan, soldan ve ortadan “optimist” eleştirileri de alıyorum. Her eleştiri, feedback benim için değerli bir tavsiye niteliğinde. “Yaşamda var olanla yetinerek mutlu ve tatmin olmak, daha güzeli için çalışmak ve mücadele etmek.” Bunun dışında başka bir yaşam felsefesine sahip olamadım.
Bazen benden, bizden ve sizlerden kaynaklanmayan, olağan olmayan yaşamın ve yaşamın kendine özgü zorluklarının etkisi olsa da, o anlık mutsuzluk ve karamsarlık, iyi ve geleceğe giden doğru yolda ısrarcı olmamızı sağlıyor.
Toplumsal sorunlarla birlikte, bu sorunlara çözüm yolları aramak, mevcut olanaklarla tekrar tekrar deneyerek küçük adımlar atmak gerek. Çözüme giden yol politika mı? Yoksa Hollanda’da var olan “Demokratik Parlamenter Sistem” mi? Elbette çözüm ve çözümler mevcut sistemin içinde. Sistemin dışında beklemek yanılgı olur. Aslında tüm çözümleri mevcut politik iktidardan, erk, erkan ve oligarşik yönetimlerden beklememek gerek. Toplumda var olan sivil örgütlenme, bilinçli seçmen ve seçimlerde geçmişteki politikalardan hesap sorabilen bir vatandaş olmak önemlidir.
O zaman ne yapmak gerek? Tüm geçmiş deneyimleri değerlendirerek bugünün politik yaşamına katılmak ve yarın için politik sistemin içinde olmak gerek. Politik karar mekanizmasının hazırlık (Voorbereiding), karar (besluitvorming) ve uygulama (uitvoering) aşamalarında aktif rol almak ve mevcut imkanlardan daha fazla pay alabilmek gerek. Hollanda göçünün 60. yılında Hollanda’nın sunduğu imkanlardan daha fazla pay almak, en önemli politik, sosyal, kültürel ve ekonomik gündemimiz olmalıdır.
Son yıllarda Türk göçmenlerinin politik oluşum ve temsilde yeterli temsiliyeti konusunda sorunlar yaşadığımızı söyleyebiliriz. Her seçim, inanç, din, etnik ve ülkesel sorunların gölgesinde kalmakta. Belki de birileri, bizim boş politik akımlarla meşgul olmamızı istiyor. Bunu önlemek için yerel, bölgesel, ülkesel ve Avrupa politik kurumlarında yer alarak toplumsal katılımımızı güçlendirmeliyiz. Aslında başka bir seçeneğimiz yok. Tüm güzellikler sizlerin olsun. Hoşçakalın.