Yeni bir yıla yaklaşırken, verilmeye çalışılan iyi niyetler, sonu gelmeyen ve bilinmeyen dileklerle doludur. İştenilen dilekler genelde sevgi, saygı, güzellik, kolay yaşam, bol kazanç ve inanmadığımız halde Nasrettin Hoca'nın hesabı “Ya tutarsa” misali devam eder gider. Dileklerimiz, Türk televizyon dizilerine benzer şekilde sonsuz bir akışa sahiptir.
İstekler ve Özlemler
Her bireyin istekleri, kendi yaşam olanaklarına ve olanaksızlıklarına bağlıdır. Olmasa da yine de isteriz ve dileriz. Geleneksel duygular, sark kültürünün yetiştirdiği açılarla, sevdalarla, savaşlarla ve aşklarla dolu bir hayatımız vardır. Her dönemde, her yaşta dilemek için birden fazla özlemimiz vardır.
Gönlümüzce Dilemek
Genelde her insanın gönlünde var olan temiz duygular, dilekler ve özlemler bulunur. Temiz duygulara sahip olan ve kendisi için güzel şeyler dileyen bir insan, bir gün dileklerinin gerçekleşeceğini bilir ve bekler. “Bekleyen derviş, muradına erer.” Beklemek, umut etmek, özlemek ve dilemek, bir insanı yaşama bağlayan karmaşık bir duygu gibi, yaşamda mistik bir heyecan yaratan ve hayatı tatlandıran bir formül gibidir. Diledikten sonra beklemek elbette yeterli değildir; çalışmak, mücadele etmek ve bitmeyen bir sabırla beklemek gerekir. Yeniden dilemek ve güzel için yeniden denemekten başka çaremiz yoktur.
Tarih ve İnanç
Tarih boyunca Anadolu toprakları verimli, refah ve bolluk dönemleri geçirdiği kadar savaşların, kıtlıkların ve salgın hastalıkların da olduğu dönemleri yaşamıştır. İnsanlar, güçsüz kaldıklarında, insanüstü bir güce—yaratana—inanmış, ondan yardım dilemiş ve özlemlerini çeşitli inançlar ve ibadethaneler aracılığıyla ifade etmişlerdir.
Anadolu’daki kuraklıklarda yapılan "Yağmur duası" en güzel örneklerden biridir. Yağmur istemek ve yağmurla birlikte bereket dileyerek şükretmek, toplumların geleneklerinde yer almıştır. En güzeli, herkesin gönlünden kopan bir miktar parayla, ortak bir inek satın alıp kesmek; pilav, ayran ile birlikte 2000 kişinin katıldığı dua, yüce Rablerine dileklerini iletmek için bir araya gelmesidir.
Yenilikler ve İletişim
Yeniliklerin ve gelişmelerin gerisinde kalamazsınız. Dilek ve özlemlere dayalı geleneklerin mutlaka toplumsal bir geçmişi ve geleceği olacaktır. Şehirlerde oturuyor, Facebook, LinkedIn, laptop, iPad, tablet PC ve iPhone kullanıyoruz. Eski samimiyeti belki bulamayız ama yeni iletişim araçlarıyla güzel ve samimi dostluklarla iyi niyetler ve dileklerle dolu ilişkiler kurmanın engeli yoktur. Sosyal medya üzerindeki bu anlamı yeniden düzenlemek faydalı olabilir:
“Gönül ne kahve ister, ne kahvehane; gönül sohbet ister, sohbet, Facebook bahane.”
Dileklerin Önemi
İstekler, cıplak, yalınayak ve yalnız olabilir. İstekler, var olan kalıplaşmış geleneklerin, yargıların ve değerlerin dışına da çıkabilir; yine özlemek, dilemek ve beklemek insanın yaradılışından beri var olmuştur. Eğer insan, dilemese, istemese ve özlemese bazı gelişmeleri bulamaz ve değişimlere açık olmazdı.
Özlemek, istemek, dilemek ve umut etmek, gönülden samimi iyilik, güzellik, sağlık ve mutluluk dileyen insana önce örnek olması için ona var olan günün güzelliğine göre sunulur. Bu yaşam kimseye kalmadı ve bizlere de kalmaz. Dünyalık yaşantımızı güzelleştirmek için güzellik adına güzeli özlemek ve dilemekle başlamalıyız ki, yarın güneş daha parlak doğsun gönüllerimize.
Mapushanelerde yatan, vatanından sürgün olan, yol parası olmadığı için babasının cenazesine katılamayan ve yurtdışında bir köy mezarlığına gömülmeyi göremeyen şairlere, gariplere, fakirlere ve yalnızlara umut ve heyecan olsun. Bol, umutlu, mutlu ve güzelliklerin gönlünüzce olması dileğiyle, dostça selamlarımla.