YENİ HOLLANDA VE TÜRK LOBİCİLİK ANLAYIŞI

YENİ HOLLANDA VE TÜRK LOBİCİLİK ANLAYIŞI

Nejat SUCU

Her yeni gün doğarken, dünden huzurlu ve mutlu olmak, yeni güne güzel dilekler ve çalışmalarla başlamak hepimizin özlemidir. Gönül ve niyetler güzel olur, bilgi ve tecrübe donanımıyla ortaya çıktığımız zaman. Suyun kendi akacak yönünü bulduğu gibi, siz de gereksinimi olanlar tarafından bulunacaksınız. Yeter ki ağacınız meyveli ve verimli olsun. Böylece kıymetiniz bilinecek, kurdun ve kuşun uğradığı bir mekan haline gelecek ve asla yalnız kalmayacaksınız.

Her Gün Yeni Bir Şeyler Öğrenmek

Her gün yeni bilgiler, yeni insanlar ve başkaları için kullanabileceğimiz kendi değerimizi öğrenmek güzeldir. Sahip olunan bilgi ve tecrübe ile hizmet sunmak ve var olan sorunların çözümünde bireysel olarak katkıda bulunmak önemlidir. Son yıllarda Hollanda toplumunda bireysel değerler kıymet buldu ve yeni politikalarla başkalarının sorumluluğunu almak (participatiesamenleving) kabul görmüş durumda. Türk bireysel lobicilik faaliyetleri de bu katılım politikalarıyla örtüşmekte ve desteklenmektedir.

Sahipsiz ve Yalnız Türk Toplumu

Hollanda’daki Türk toplumu sahipsiz ve yalnız mı? İlk bakışta, var olan sorunların çözümünde toplumsal bir lobi grubunun eksikliğinden söz etsek de, yüzlerce gönüllü danışman, Hollanda yasalarını ve dilini çok iyi bilen doktor, avukat, memur ve esnaftan oluşan yeni bir neslin yetiştiğini söyleyebiliriz. Çözüm için gerekli olan şeylerden biri, beyin gücünü iyi kullanmaktır. Hollanda kurumlarında üst düzeyde temsil edilmemiz, bireysel başarıların yanında Türk toplumunun sorunlarının çözümüne büyük katkılar sağlayacaktır.

Adaletli ve İnsancıl Politikalar

Hollanda’da yaşayan Türk toplumu olarak, haklarımız kadar uymamız gereken yasalar ve hukuki düzenlemeler de bulunmaktadır. Bunun yanında, göçmenlere uygulanan politikaların kesinlikle adaletli ve insancıl olması gerekir. Bu konuda denetim ve yatırım gücü olan Hollanda-Türk lobi faaliyetleri ise yok denecek kadar azdır.

Belediye Politikaları ve Lobicilik

Geçmiş yıllarda Hollanda’da toplum ve mülk araştırmaları sonucunda mağdur olan vatandaşlarımız için, küçük bir lobi grubuyla birden fazla Almelo Belediye Başkanı, daimi encümen üyeleri ve sorumlu müdürlerle görüşme imkanı bulduk. Kendilerine yasaları uygulamalarını, ancak adaletli ve insancıl (hümanist) olmalarını söyledik. Son görüşmelerde, bizim bu yaklaşımlarımızın kendilerini daha insancıl ve anlayışlı uygulamalara yönelttiğini belirttiler. Sonraki dönemde, araştırmalardan kaynaklanan sorunlar çözüldü ve yeni araştırmalardan vazgeçildi. Lobicilik, var olan iş, aş, istihdam, eğitim, ikamet, yaşlılık, sağlık, gençlik, bakım ve olgunlaşma gibi sorunların çözümünde bireysel ve örgütlü hareket etme çabasıdır.

Yasaların Arkasına Saklanmak

Çoğu zaman bürokratlar, yasa, kararname, genelge ve yönetmeliklerin arkasına saklanır. Gurbet elde karşılaştığımız sorunların çözümünde, eğitimli ikinci ve üçüncü kuşak Türk nesli bireysel lobicilikle Türk toplumunun hak ettiği adaletli ve insancıl bir yaşam için önemli görevler üstlenebilir. Bireysel lobicilikle başlayan faaliyetler, sonunda güçlü bir “Türk-Hollanda Lobiciliği” doğuracaktır. Bu faaliyetler ve toplumsal sorunların çözümünde atılacak adımlar sayesinde yerel, bölgesel ve ulusal yönetimler ile ilgili kurumlar bizleri daha ciddiye alacaktır. Bu sürecin sonunda, sosyal katılım toplumu (Sociale Participatie Samenleving) gerçekleşecektir.

Hep Birlikte Ne İstiyoruz?

Daha kaliteli bir yaşam ve Hollanda toplumunun bir parçası olmak değil midir amacımız? Ama nasıl, ne zaman ve kiminle birlikte? Tüm günlerimiz, bugünümüzden daha aydınlık ve güneşli olsun. Hoşça kalın.