Bazı günler yazacak çok fazla konu, anlatılacak birçok güzellik olur. Yazılacak konular sıraya girmiş, bizi bekliyor diye içimizi sıcacık bir duygu kaplar. Sanki bir çeşit bağımlılık gibi; tütün, madde ya da sevda bağımlılığı…
Ama bu kış günleri soğuk ve karanlık. Bir bakıyorsunuz, sabah bitmiş, öğle ve akşam oluvermiş bile. Konular da öyle çok değil. İnsanlar genelde içeride. Yazın ve baharın o zenginliği, neşesi, zevki ve aşkı yok.
Çevremiz de farklı değil; edebiyat, müzik, sanat, politika, felsefe, festivaller, sempozyumlar ve katılacak projeler yok denecek kadar az. Dostlarımda da bu canlılığı göremiyorum. Ya da insanlar paylaşmıyor artık. Yaşam ya olduğundan daha bencil hale geldi ya da belirgin tercihlerle yüzleşiyoruz; bazı insanları artık umursamıyoruz.
Paylaşmaktan korkan bir birey ve toplum; teşvik, yenilik, değişim, öz eleştiri, değerlendirme, fikir alışverişi, geri bildirim, müzakere, uzlaşma gibi adımları paylaşmadıkça “akıl fakirliği”nin ortaya çıkması kaçınılmazdır. İyi beslenemeyen ya da yanlış teşhisle beslenen akıl, bir süre sonra “zeka kansızlığı” (intelligentiearmoede) yaşamaya başlar.
Entellektüel fakirlik, bir toplumun yeraltı veya yerüstü kaynaklarından kazanılacak parayla satın alabileceği bir fabrika, eşya, meta, araba ya da konut değildir. Entellektüel birikimini kaybeden toplumlar ve ülkeler bana göre fakirdir.
Entellektüel Birikimden Uzaklaşan Hollanda
Avrupa ülkelerine baktığımızda, entellektüel birikime sahip kişilerin devlet yönetiminde söz sahibi olma oranları düştükçe, paylaşım, özgürlük ve hak edilen göçmen yaşamları tehdit altında kalıyor. Avrupa’nın aydınları, üniversiteleri, fikir kulüpleri, politik partileri ve yönetim organları, paylaşım sayesinde akılcı ve genelde kabul gören politikalar üretebiliyor.
Günler kısa, geceler karanlık olsa da bu hafta değişimi, yeni mekanları ve güzel insanları görebileceğimiz yedi günümüz var. Gün doğmadan neler doğar bilinmez ama, gönlümüz yine güzellikten, iyilikten ve hoştan yana.
Tedavisi olmayan bir ruh hali nedir derseniz? İyimserlik, kolektif yaşam, pozitif düşünce, dostluk, barış ve özgür iradeyle toplumsal dengemizi hep birlikte koruma çabamızdır ruh halimiz. Hoşça kalın.