Gitmek mi zor, kalmak mı? Bir giden, bir de kalan pişman.
Hollanda’da neredeyse her gün yeni yasalar yürürlüğe giriyor. Göçmenlerin varlığını reddeden politikalar, ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde destek buluyor. Göçmenlerin geleceği, Hollanda’nın yöneticilerini artık pek ilgilendirmiyor gibi görünüyor. Uyum politikaları neredeyse hiç konuşulmuyor. Açıkça dile getirilmese de, “Ya bu deveyi güdersiniz ya da bu diyardan gidersiniz” anlayışı artık politikalara yansımış durumda.
Ancak göçmen dernekleri, federasyonlar, vakıflar, temsilcilikler, aydınlar, iş insanları ve hatta politikacılar sessizlik içinde. Hollanda Türk toplumu, samimi, karizmatik ve kendi içinden bir lider arayışında.
Bireysellik ve Korku
İyi bir eğitim almış, kariyer sahibi Hollandalı Türkler bile mevcut durumlardan memnun değil. Ancak bulundukları pozisyonları kaybetme korkusu onları geri adım atmaya zorluyor. Halk arasında sıkça dile getirilen bir söz var: “Korkunun ecele faydası yoktur.”
Şikayet Artıyor
Son 60 yılda Hollanda’ya yerleşmiş birçok Türk, yaşam koşullarından memnuniyetsizliklerini dile getiriyor. Belirsizlik, çözümsüzlük ve geleceğe dair endişeler, Hollanda’da yaşamakta olan aileleri mutsuz ediyor. Özellikle yeni sağcı hükümetin politikaları, ayrımcılık ve dışlayıcı söylemleri bu mutsuzluğu daha da derinleştiriyor.
Geri Dönüş Dalgası
Değişen yaşam koşulları, ayrımcılık ve ekonomik sıkıntılar bazı aileleri Türkiye’ye geri dönmeye zorluyor. Bu geri dönüş, zorlayıcı olsa da Türkiye’nin gelişimine olumlu katkılar sunabilir. Ancak geri dönüşle birlikte bölünmüş aileler, özlemler ve belirsizliklerle başa çıkmak da gerekecek.
Dayanışma ve Çalışma
Hollanda’da kalanlar için ise, insani değerler çerçevesinde daha kaliteli bir yaşam inşa etmek şart. Daha fazla çalışarak ve dayanışmayı artırarak, Hollandalı dostlarla birlikte güneşli günlere ulaşmak mümkün.
Beyin Göçü ve Başarılar
Hollanda’da yaşayan Türk toplumu, birçok alanda başarı örnekleri sunuyor. Örneğin, Nevşehir’in Uçhisar kasabasından gelen bir aile, çocuklarının üçü de üniversiteyi başarıyla tamamlayarak prestijli kurumlarda çalışıyor. Ancak beyin göçü, Türkiye için faydalı olsa da Hollanda’daki Türk toplumunun gücünü azaltabilir.
Karanlıkta Beyaz Umutlar
Yazıya karamsar bir başlangıç yapmış olsak da, her karanlık gecenin ardından güneşin doğduğunu unutmamak gerek. Olumsuzluklar içinde bile olumlu bir bakış açısını korumak, bireysel ve toplumsal olarak ilerlemeyi sağlayacaktır.
Son Söz
Tüm güzelliklerin, birimizin değil hepimizin olması dileğiyle... Paylaşılan bir yaşamın anlamı çok daha büyük ve değerlidir. Mutlu ve umutlu günlere!